İş stresi yoğun olan kişiler, sürekli ertesi günün planını yapar. Bu da doğal olarak stresin normal yaşamı etkilemesine yol açar. Tabii
uykusuzluk da bu tip durumların en belirgin ve sıkıcı neticesidir. Vücut yorgun da olsa, gözler bir türlü kapanmaz. Burada uygun bir beslenmeyle sorun rahatlıkla giderilebilir.
Kaliteli ve rahat bir uykunun ilk kuralı, düzenli olarak aynı saatte yatmaktır. Ancak bilim adamları, uykusuzluğu kafaya takmamayı öneriyor. Bu aksi bir etki yaratabiliyor. Diğer taraftan uykunun, en az yeme içme veya nefes alma kadar önem taşıdığı konusunda herkes aynı fikirde. Uyku sorunları tıbbi yöntemlerle tedavi edilebildiği kadar, kişisel uygulamalarla da giderilebilir.
Kahve, çay gibi kafeinli içecekler uykuyu kaçırır. Akşamları baharatlı yiyecekler, et ve balık gibi protein kaynaklarından da uzak durulması önerilir. Buna karşılık, az miktarda alkollü içecekler gevşemeyi sağladığı için uyumayı kolaylaştırır.
Siyah ve yeşil çay uyarıcı etki yaratır. Kediotu, kılıç otu ve lavanta çiçeği içeren çaylar gözlerin kapanmasını destekler. En etkili doğal uyku ilacı ise şüphesiz ballı süt. Sütün içindeki kalsiyum ve albümin, vücudun sakinleşmesini sağladığı gibi, kasları da gevşetir. Tabii bunun yanında bal da, rahatlama etkisini artırır.
Tatlılar ve yağlı yemekler organizmayı yorar. Bu tür yemekler yenildiğinde, kan dolaşımı yoğun bir çalışma temposuna girer. Vücutta enerji ve hareket isteği artar. Bunun yanında, yatağa gitmeden önce portakal, kivi, mandalina gibi ekşi narenciyelerin de yenilmesi önerilmez.
Kısacası, gündelik hayatta sıkıntı yaratan
uyku bozukluğu kaynaklarının pek uzakta aranmasına gerek yok. Akşam yemeklerinde ve içilen sıvılarda biraz daha seçici davranmak ve yatmadan önce atıştırmadan kaçınmak, kaliteli bir uykunun ilk adımını oluşturur.