Su çiçeği hakkında..
Su çiçeği sağlık çevrelerinin çok önemsediği ciddi bir hastalık olup tedavisi önemsenmelidir.
Su çiçeği hastalığı varisella-zoster virüsü ile bulaşan bir hastalık türüdür. En bulaşıcı hastalık türlerinden birisidir.Kişiden kişiye geçerek hızla gelişir. Kapalı bir ortamda hasta kişinin öksürmesi ve hapşırması ile o ortamda bulunan kişilerin o havayı soluması ve havada o öksürme ile yayılmış olan virüsün ikinci kişiye geçmesi ile hastalık bulaşır. Elbette sadece havada öksürük yoluyla solunan mikrobun geçmesinden ibaret değildir. Temas yoluyla da süratli bir şekilde bulaştığı tıbbi bir gerçektir. Sadece el sıkışması ile bile bulaşıp hızlı bir şekilde virüs vücudumuza yerleşir.
Su çiçeği hastalığının belirtileri, su çiçeğinin tedavisi nelerdir?
Temas veya solunum yoluyla bulaşmış virüsün belirtileri 1 hafta ile 2 hafta arasında ortaya çıkmaya başlar.Bu belirtiler öncelikle kızamıkta olduğu gibi vücudun herhangi bir bölgesinde kırmızı noktalar şekilde kendini gösterir.Ama kızamıktan farklı olarak bu kırmızı noktaların içi sıvı ile doludur.Kızamıkta sadece noktasal olup su çiçeğinde ise çok daha farklıdır.Gövdeden başlayıp vücudun değişik bölgelerine hızlı bir şekilde yayılır.
Su çiçeği kış ve bahar aylarında daha fazla görülmektedir.Hastalığın görüldüğü yaş aralığı ise çoğunlukla 1 ile 12 yaş aralığıdır.Su çiçeği geçirdiği tesbit edilmiş çocuğun okula gitmesi hastalık geçene kadar hemen durdurulmalıdır..Aynı zamanda bu durumun okul idaresine de haber verilmesi gerekir ki sınıftaki öteki çocukların da tedbir alması sağlanmalıdır.
Su çiçeği hastalığına yakalanmış çocukların büyük bir çoğunluğunda
yüksek ateş, kırmızı döküntüler, kusma, yorgunluk ve
ishal gibi belirtiler sizi uyaracaktır.Bu arada şiddetli kaşınmalar da olacağından doktorun verdiği ilaçlar ihtimamla kullanılmalıdır.Kaşıntı olan bölgelerin sık kaşınması, yani kaşımak enfeksiyon hastalıklarına da davetiye çıkartabilir.Bu nedenle çocukların tırnaklarını kesmeli ve tırnak içlerinin her zaman temiz olmasına dikkat edilmelidir. Ateşi düşürmek için ise kesinlikle aspirin verilmemelidir.Çoğunlukla doktor müdahalesi olmadan da yine doktorun vereceği ilaç tedavisi ile hastalıktan kurtulunabilir.Sadece 10 hastadan birine doktor müdahalesi gerektiği istatistiklerde verilmiştir.
Su çiçeği hastalığının tamamen iyileşmesi 1 ile 2 hafta arasında değişmektedir.Su çiçeği hastalığına çoğunlukla çocuklarda rastlasak bile yetişkinlerde de sıklıkla görürüz.Bu hastalığa nadiren de olsa birden fazla yakalanan vakalarda olmaktadır.Su çiçeği hastalığını şiddetli geçiren bazı vakalarda zatürre de görülmektedir.
Su çiçeği asla küçümsenecek bir hastalık türü değildir.Bu yüzden çocuklarımızın
su çiçeği aşısını ihmal etmemeliyiz.
Su çiçeği tedavisi için aşı tek yoldur.Günümüzde sağlık ocakları aşısı gelmiş çocukları sıkı takip ederek gününü hatırlatmaktadırlar ancak siz siz olun, yinede aşı konusunda duyarlı olup gecikmeye sebebiyet vermeyin.
Su Çiçeğinin Anne Karnındaki Bebeğe Bir Tehlikesi Var mıdır?
Hamileliğin ilk 3 ayında su çiçeği geçirilmesi ile nadiren bebekte deri nedbeleri ile birlikte ekstremite atrofisi, beyinde atrofi, beynin küçük kalması ve diğer bazı anormallikleri ile bebeğin iyi büyüyememesi bildirilmiştir. Tedavi için kadın doğum doktoruna başvurmanız gerekmektedir.
Su Çiçeği Çıkaran Çocuklara Ne Gibi Bir Bakım Uygulamak Gerekir?
Su çiçeği çıkaran kişi için özel bakım yapmaya gerek yok. Çok bulaşıcı olduğu için su çiçeği geçirmeyen kişileri ve özellikle hamileleri korumak gerekir. Su çiçeğinde bakteriyel infeksiyonlar görülebilir. Suçiçeği iz bırakmadan iyileşir, ancak mikrop kaparsa iz bırakabilir. Çocuğun banyo yapmasında bir sakınca yoktur, ne kadar temiz olursa o kadar mikrop kapma riski azalır. Elleri ve tırmakları temiz tutulmalıdır.
Aşı Yapılmadan Su Çiçeği Geçirilirse Beyinde Hasar Bırakabilir mi?
Uzmanlara göre su çiçeği, aşı yapılmadan geçirilirse çok nadir de olsa beyinde hasar bırakabilir. 1 yaş üzerindeki çocuklara tek doz, 13 yaşından sonra ise 2 doz aşı öneriliyor. Aşı yapıldıktan sonra 1 ay içinde su çiçeğine benzer döküntüler olabilir.