Sağlık genel olarak canlıların hayat fonksiyonlarını sorunsuz olarak devam ettirebilmeleri şeklinde tanımlanabilir. Canlılar; insan, hayvan ve bitkiler olmak üzere alt kategorilere ayrılmaları nedeniyle her kategori için ayrı olarak değerlendirilebilir.
İnsan sağlığı konusu ele alındığında, beslenme şekilleri ve sağlıklı beslenme ile birlikte sporun da çok önemli bir etmen olduğu ortadadır. İnsanın doğumu ile birlikte sağlıklı bir bedene sahip olduğunu düşünürsek, bu beden sağlığını insanın tüm yaşamı boyunca hastalık ve kaza riskleri dışında sahip olduğu kültür paralelinde koruması ve bu konuda ailesi ve çevresine de örnek olması gerekir. Doğal olarak, insan hasta olmadan sağlığının değerini bilememektedir. Acı olmadan tatlının, siyah olmadan beyazın, kış olmadan yazın değerinin bilinememesi gibi hastalık olmadan sağlığın değeri ve anlamı da bilinememektedir.
Beslenme konusu insan sağlığının temelini teşkil eder. Spor ise bu temelin üzerine inşa edilecek olan beden yapısının gücünü ve dayanıklılığını temsil eder. Düzenli olarak gıdasına dikkat eden, zararlı madde alışkanlıklarından uzak olan ve düzenli olarak spor yapan insan ruh sağlığını ve bedensel sağlığı da dolaylı olarak korumuş olur. İnsan sağlığını ruh ve beden sağlığı olarak bir bütün şeklinde düşünmek gerekir. Beslenme, kapsam olarak Dünyada kültürel ve sosyal farklılıklar arz eden bir konu olmakla birlikte özellikle bitkisel olarak farklı coğrafi bölgelerin gıda kaynaklarına da bağlıdır. Bir Eskimo, bir Çinli ve bir Avrupalının beslenme şekilleri doğal olarak farklıdır. Bilindiği gibi insanların aldığı gıdalar, bitkisel ve hayvansal olarak ayrılmaktadır. Vücudun temel yapı taşı olan protein ve vitaminler bu yollarla alınmaktadır. Son zamanlarda doğal beslenmenin korunması ve desteklenmesi adına gıda endüstrisinde artı gelişmeler kaydedilmiş ve raf ömrü olan gıdalarda minimum koruyucu madde kullanımı gündeme gelmiştir.