Petit mal (“küçük hastalık”) tedavisinde ilk kullanılan ilaçtır ve ender olarak yan etkilere neden olur.
Tedavi dozu sindirim bozuklukları, uykuya eğilim, baş ağrısı, keyif ve coşku durumuna yol açabilir. Duyarlı kişilerde psikolojik kökenli belirtiler oluşabilir. Ender olarak ortaya çıksa da en korkulan yan etki kan yapımı üzerindeki olumsuz değişikliklerdir. Böyle bir olasılık nedeniyle tedavi gören hastaların kan tablolarının düzenli olarak kontrol edilmesi gerekir.
Hastalar ateş, boğaz ağrısı görülmesi, peteşi (küçük kanamalı lekeler), çürükler oluşması ya da burun kanaması gibi kan yapıcı sistemdeki bozukluğu gösterebilecek herhangi bir belirtinin ortaya çıkması durumunda hemen hekime başvurmalıdır. Kandaki hücrelerden biri azaldığında tedavinin kesilmesi kanın normale dönmesini sağlar. Süksinimitler öteki ilaçlarla çok Önemli etkileşim göstermez.
Sonuçlar:
İlaçların kullanım alanı ve etkisi her durumda aynı değildir; daha önce değinildiği gibi bazıları bütün vücudu saran çırpınmalarda etkiliyken, bazıları petit mal nöbetlerinde etkili olmakta, bazı ilaçlar da psikomotor nöbetlerde etki göstermektedir.
Sıklıkla birden fazla nöbet tipi aynı hastada aynı anda görülebildiğinden hekim hastaya birkaç ilaç birden vermek zorunda kain ve tabloya egemen olan nöbet tipine göre de öncelikle kullanılması gereken ve ona yardımcı olarak kullanılacak ilaç belirlenir. Bu bileşimi oluşturacak çok sayıda ilaç vardır. Kullanılan ilaç hangisi olursa olsun tedavi sırasında aşağıdaki kurallara uyulmalıdır:
• Tanının klinik muayeneyle ve elektroensefalografiyle kesinleşmesi durumunda tedaviye başlanır;
• başlangıçta tek bir sara ilacı verilir;
• dozlar giderek artacak biçimde ve nöbetlerin ortaya çıkma özelliğine göre ayarlanır;
• tedavi hiçbir zaman birden ve hızla . kesilmemelidir;
• hasta bir gün bile ilacı almayı unutmamalıdır;
• hastanın alkol kullanması yasaklanmalıdır;
• tedavinin etkili olduğuna karar verebilmek için yeterli sürenin (etosüksimit için birkaç gün, barbitüratlar ve hidantoinler için en az iki ya da üç hafta) geçmesi beklenmelidir;
• antiepileptiklerin istenmeyen etkiler yapabileceği bilinmelidir;
• ilacın etkisiz olması ya da ilaca tahammülsüzlük gelişmesi durumunda kandaki düzeyi kontrol edilmelidir.
Kullanım Konusunda Uyarılar
Hidantoinler
• Alkollü içkilerle alınmamalıdır.
• Tedavi ani olarak kesilmemeli, hasta hekimin Öngördüğü dozdan kendi kendine uzaklaşmamalıdır.
• Ağız temizliği ve sağlığı iyi olmalıdır: Dişler düzenli olarak fırçalanmalı ve dişetlerine sık sık masaj uygulanmalıdır.
• İlaç, uyuklama, denge bozuklukları ve bulanık görmeye yol açabilir; bu yüzden tedavi sırasında yoğun ve sabit dikkat gerektiren işlere ara verilmelidir.
• İlacın yemekte alınması hem emilimini artırır, hem de sindirim sistemi belirtilerinin ortaya çıkma sıklığını azaltır.
• Şeker hastalarında tedavi sırasında düzenli olarak kan şekeri ve idrarda şeker ölçülmelidir.
• Deride döküntüler çıkarsa, bulantı, kusma, kanama, lenf bezlerinde büyüme, dişeti büyümesi (hipertrofi), sarılık, eklem ağrıları, nedeni açıklanamayan ateş, inatçı baş ağrısı ya da istemeden gebe kalınması gibi durumlarda hekime haber verilmelidir.
Karbamazepi
Kullanıldığı ilk günlerde uyku verebileceğinden dikkat gerektiren işlerle uğraşılmamalıdır.
• İlaç kendiliğinden bırakılmamalıdır.
• Şu rahatsızlıklar ortaya çıktığında hekime haber verilmelidir: Mukoza kanamaları ya da peteşiler (küçük kanamalı lekeler), sarılık, karın ağrıları, açık renkli dışkı, koyu renkli idrar, el ve ayaklarda ödemler, ateş, boğaz ağrısı, nörolojik hastalıklar
•Sindirim sistemi belirtileri ortaya çıkarsa ilaç yemekte alınmalıdır.
•Alkollü içkilerden kaçınılmalıdır.
• İlaç hastanın kendi kendine verdiği kararla kesilmemeli ya da doz değişikliği yapıl mama! ıdrr.
• İlaç kullanıldığı sürece sabit olarak yoğun dikkat gerektiren işlerin yapılması ertelenmelidir.