• Karma vitaminler - Uzunca süren bir zayıflama rejiminde et, yeşil sebze ve meyvelerden kolayca karşılanabilen C vitaminini ve B grubu vitaminleri ayrıca almak gereksizdir. Suda çözünen bu vitaminlerden çok, yağda çözünen A,D,E ve K vitaminlerinin eksîklikliği önem taşır. Dengeli beslenmenin gözetildiği bir rejimde vitamin yetersizliği ortaya çıkmasa bile hastayı rahatlatıp destek tedavisi sağlayacak karma vitaminlerin alınmasında sakınca yoktur.
Bu açıklamalardan vitamin alımının bütünüyle önemsiz olduğu gibi bir sonuç çıkarılmamalıdır. Günlük vitamin gereksinimini tam olarak kestirmek güçtür. Besin alımında yapılan kısıntının enzim gibi metabolizma için gerekli maddelerde bir dengesizliğe yol açıp açmadığı da bilinmemektedir. Bu nedenle vitamin desteği yararlı olabilir.
Ama aşırı vitamin yüklemesinin bütünüyle zararsız olduğu sanılmamalıdır. Ayrıca vitaminler arasında karşılıklı etkileşim söz konusudur. Bir vitaminin aşırı alınması, vücutta bulunan öbür vitaminlerin etkinliğini ve dengesini bozabilir.
Bu nedenle yalnızca bütün vitaminleri almak değil, aralarındaki uyum ve dengeyi gözetecek bir seçim yapmak önemlidir. Vitaminler arasındaki gerekli uyum ve dengenin gözetildiği uluslararası standartlara uygun karma vitamin hapları ya da şurupları ortaya çıkabilecek sorunları büyük ölçüde önleyecektir.
• Mineraller - Günlük en az 1.500 kalori sağlayan ve çeşitli gıdaları içeren bir beslenme düzeninde mineral tuzlar, özellikle d% sodyum, potasyum, demir ve kükürt bakımından bir eksiklik söz konusu olmaz. Ama zayıflama rejimlerinde en aza indirilen tahıl ve çikolata gibi gıdalarda bulunan magnezyumun, protein ağırlıklı besinlerce sağlanmaması bir eksikliğe yol açabilir. Beslenmeden süt ürünlerinin uzun süre çıkarıldığı durumlarda kalsiyum eksikliği de gündeme gelebilir. Bu koşullar altında ve özellikle sinirsel-ruhsal şişmanlık grubuna giren hastalarda kas kasılmaları ortaya çıktığında, kalsiyum ve magnezyum verilmesi yararlıdır.
• Müshil etkisi olan maddeler - Pektin ya da selüloz su çekici maddelerdir. Sulu ortamlarda hacimleri beş katına kadar çıkarabilir. Bunlar yemeklerden yaran ya da bir saat önce yeterli miktarda suyla alındıklarından midede şişerler. Böylece mekanik olarak midede görece bir doluluk duygusu yaratarak besin alımını azaltabilirler. Su çekerek şişen bu tür maddeler gerçek iştah kesiciler olarak kabul edilebilir.
Dışkı miktarını artırma özellikleri, rejim yaparken ya da daha önceden görülen kabızlığı da bir ölçüde önler. Ama bu maddelerin alımına bağlı olarak karında gelişen rahatsızlık, tedavinin erken kesilmesi yönünde bir ön belirtidir.
Düşük kalorili beslenmede yağ oranı da düşük olacaktır. Yeterli yağ alımıyla ortaya çıkan düzenli safra akımı, yağ oranı düşük bir beslenmede bozulur. Böylece daha önceden kabızlık şikâyeti olmayan kişilerde de kabızlık ortaya çıkabilir. Önceden kabızlığa yatkın olanlarda ise bu belirti ağırlaşabilir.
• Sinirsel yatıştırıcılar - Rejim yaparken gerekli olabilir. Yağ dokusunu azaltıcı bir etkileri yoktur. Sinir sistemini etkileyen ilaçların düşük dozları bile yağ oluşumunda artışa yol açabilmektedir.