Son yıllarda şekerlerin metabolizması konusunda elde edilen yeni bilgilerin ışığında şeker hastalığının tedavisinde uygulanan diyet de çok önemli değişikliklere uğradı. Bu konuda yalnızca tedaviyi yürüten hekim, kesin hesaplar yaparak ve alınan besin miktarını da göz önüne alarak günlük ideal kalori miktarını belirleyebilir.
Beslenme ve sağlık, giderek daha fazla bir arada anılmaya başladı. Eğitici ve/ya da tedavi edici beslenme girişimleri, başta Dünya Sağlık Örgütü olmak üzere, uluslararası bilimsel çevrelerce halk sağlığının belirli bir düzeyde garanti altına alınabilmesi için vazgeçilmez kabul edilmektedir.
Endüstrileşmiş Batılı toplumlarda hemen her zaman aşırı yiyecek tüketimine bağlı hastalıklar ortaya çıkmaktadır.
Kalp-damar hastalıkları, kanser, şeker hastalığı, şişmanlık, yüksek tansiyon, böbrek yetmezliği ve böbrek taşları, özellikle toplumsal sağlık sorunları arasında sıklıkları nedeniyle ön plana çıkmaktadır. Şeker hastalığı her zaman önem taşımakla birlikte günümüzde giderek artan bir sıklıkla rastlanması nedeniyle sayılan hastalıklara simgesel bir örnek oluşturur.
Şeker Hastalığının Tedavisindeki Amaçlar
Şeker hastalığının tedavisi şu amaçlara yöneliktir:
• Tümüyle hastalığa özgü olarak ortaya çıkan metabolizma bozukluklarını mümkün olduğunca normale dönüştürmek;
• Erişkine normal bir fiziksel ve zihinsel etkinlik, çocuğa ise normal bir psikolojik ve fiziksel gelişim sağlamak;
• Vücut ağırlığını istenen düzeyde tutarak uygun beslenme sağlamak;
• Şeker hastalarını, özellikle eğilimli oldukları komplikasyonlar konusunda uyarmak.
Bu tedavinin başlıca temeli diyettir; hastalığın ağırlığına göre, buna insülin ya da ağızdan alınan ve kan şekerini düşüren ilaçlar eklenebilir.
Kontrol altına alınan şeker hastalığında beslenmenin, sağlıklı bir kişinin beslenmesinden farklı olması gerekmez. Gene de alınan günlük besin miktarının doğru kontrol edilmesi ve şeker hastalarında şekere tahammül önemli ölçüde azaldığından karbonhidratça zengin maddelerde sınırlama yapılması gerekir.