Safra kesesinin iltihabına kolesistit denir. Normalde mikrop bulunmayan safra kesesi, özellikle bağırsaklarda yaşayan koli basillerine maruz kalması sonucu iltihaplanır. Ender olarak tifo veya paratifo bakterileri de buraya yerleşebilir. Akut kolesistitin başlıca belirtileri, sağ tarafta kaburgalar altında ağrı ve hassasiyet, aynı bölgede kasılma, ateş, bulantı, hafif sarılık şeklindedir. Genellikle yağlı ve yumurtalı yiyeceklerden sonra ağrı artar.
Bu ağrı sırta yayılır. İltihap nedeniyle meydana gelen ödem sonucu kesenin duvarı iyi beslenemez ve nekroze olur. Neticede safra kesesi delinir. Çok tehlikeli olan bu durum bazen kesenin cmentum denilen barsak örtüsü ile sarılır ve daha fazla etrafa yayılması önlenmiş olur. İltihabın böyle lokal kalmasına ve sert bir kitle haline gelmesine tıp dilinde plastron denir. Bu tip hastaların tedavisinin ilaç veya ameliyatla yapılması arasında doktorlar bazı kere anlaşmazlığa düşebilirler. Ancak her zaman olduğu gibi öncelikle ilaçla tedavi olanağı araştırılmalıdır. Buna konservatif tedavi denir. Hasta kesin yatak istirahatine alınmalı, yağsız ve yumurtasız diyet uygulanarak antibiyotik (ampisillin, kloramfenikol, tetrasiklin v.b.) tedavisine başlanmalıdır. Devamlı olarak kan muayenesi yapılmalı, lökosit sayılmalıdır. Eğer ilk 12-24 saatte, ateşi düşer, nabız yavaşlar ve lökosit sayısında azalma ile birlikte diğer belirtiler iyiye doğru giderse tedaviye devam edilir. Ancak 24-38 saat geçmesine rağmen belirtiler ilerliyorsa ameliyat gereklidir. Hasta doktora geldiğinde kese delinmiş ve plastron teşekkül etmişse hemen ameliyata alınmaz. Belli bir süre tedaviden sonra ameliyat edilir. Ancak bazı vakalarda kese yeni delinmiş olduğundan doktorlar peritoniti önlemek için derhal ameliyat etmeyi daha doğru bulabilirler.