Soru: Annem yumurtalık kanseri. Yaklaşık 6 ay önce ameliyat oldu. 4 kür kemoterapi gördü. Doktorlar 2 kür daha önerdi. Lenf bezleri temiz. Kemoterapiden 2 gün sonra mide bulantısı, eklem ağrısı ve halsizlik oluyor. Ayrıca çok iştahsız. Yan etkileri gidermek için yapmamız gerekenler nelerdir? HELİN Ç.
CEVAP: Yumurtalık kanseri genellikle 40 yaşından sonra ortaya çıkar. Bel ağrısı, gaz, şişkinlik gibi pek çok hastalıkta görülebilen belirtileri nedeniyle geç teşhis edilir. Hastalar genellikle evre 3’te karşımıza çıkar, ilk tedavi seçeneği ameliyattır. Ancak ameliyat yapılamayacak kişilerde önce tümör kemoterapiyle küçültülür, hasta daha sonra cerrahiye verilir. Sonra yine kemoterapi tatbik edilir. Kemoterapi damardan yapılabildiği gibi karın içine de konulabilir. Karın içine yapılan uygulamalar genellikle büyük merkezlerde gerçekleştiriliyor. Standart tedavi 6 ya da 8 kürdür. 6 kür sonrasında ikinci bakış dediğimiz bir operasyonla karında geride kalmış küçük tümörler tespit edilir. Eğer tümör yarım santimin altında kalmışsa karın içine ilaç tatbik edilir. Tümör kalmamışsa koruyucu olarak karın içine kemoterapi ilacı konulur ya da 2 kür damar kemoterapisi ilave edilir. Bütün bu tedavilere rağmen tümör devam ediyorsa kemoterapi ilaçları değiştirilir, yenilerine geçilir. Her 2-3 kür sonrasında hasta değerlendirilir. Tümörün durumunu ortaya koymak için ca125 bazen de Ca 19 9 kan testlerinden yararlanılır. Ayrıca ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi, gerekirse PET belli aralıklarla kontrol amaçlı kullanılır. Yumurtalık kanserinde uzak metastaz riski nispeten nadirdir. Tümör genellikle karın içinde kalır. Ama karaciğer metastazları görülebilir. Metastaz tedavinin parçası olarak kemoterapiyle yok edilmeye çalışılır. Son zamanlarda çıkan kemoterapi ilaçları, özellikle taksan ve sisplatin grubu ilaçlar çok etkili. Yumurtalık kanserinde karın zarı tümör tarafından tutulursa karında sıvı toplanabilir. Bulantı, kusma, gıda alamama gibi şikayetlere yol açıyorsa sıvı mutlaka boşaltılmalı. Daha sonra karın zarına kanser ilaçları (sitostatikler) konulmalı. Kemoterapi sırasında kan tablosunda değişiklikler, saç dökülmesi, bulantı, beslenme sorunları ortaya çıkabilir. Annenize bu sorunları yaşamaması için önerilerim şunlar:
• Tedavide kullanılan ilaçlar böbreklere toksik olduğu için her gün 2 litre sıvı alın.
• Bulantılar için doktorunuza danışarak bir bulantı ilacı kullanın. Birinden fayda görmezseniz ilacınız değiştirilmeli. Bulantı çoksa doktorunuz 2-3 gün damar yoluyla beslenmenizi uygun görebilir. Zencefil, papatya, tarçın, nane, rezene gibi çaylar hem bulantılarınızı azaltır hem de sindirim şikayetlerinize iyi gelir.
• Kilo kaybınız varsa protein ve karbonhidrat içeren mamalar kullanın.
• Beyaz şekerden uzak durun. Günde 1 tatlı kaşığı bal, kara üzüm pekmezi tüketebilirsiniz.
• Kilo kaybınız varsa meyve suyuna ağırlık verin. Ancak meyveleri çok iyi yıkayın. Vücudunuzu
güçlendirmek ve tümörü yenmek için portakal, mandalina, nar, ananas ve elma suyunu tercih edin.
• Her gün yarım kilo yoğurt yiyin.
• Haftada 1-2 kez yağsız kuzu ya da dana eti yiyin. Diğer günler balık ve hindi tüketin.
• Destek tedavisi olarak 1-2 grama kadar omega 3, günde 2-3 tane bronıelain (ananas hapı) kullanın.
• Günde 1 çorba kaşığı çörek otu yiyin. Çörek otu bağışıklık sistemini güçlendirir, vücutta mikrop veya tümörle mücadele eden Naturel Killer (NK) hücrelerinin sayılarının artmasını sağlar. Çörek otu
yararlı etkilerini gösterebilmesi için öğütülüp toz şeklinde tüketilmeli. Bala, yoğurda karıştırılarak yenebilir.
• Kemoterapi sırasında greyfurt suyu, kantaron otundan uzak durun.