Diğer organlarda başlamış olan kanser (sindirim yolu, göğüs, akciğer) genellikle karaciğere de sıçrar (metastaz). İçinde dolaşan kan oranının fazlalığı ve boyutunun büyük olması nedeniyle karaciğer kanserin kolay sıçrayabileceği bir organdır. Karaciğerin içinde başlayan ve ana karaciğer kanseri olarak adlandırılan hastalık, Amerika’da oldukça yaygın hale gelmeye başlamıştır. Ana karaciğer kanserinin iki türü vardır ve bunlar; hepatom ve kolanjiyokarsinomdur.
Hepatoma, karaciğer hücrelerinde etkili olur. Genellikle uzun süreli karaciğer hastalığı olan (hepatit B, C ve siroz) 50 yaşını aşkın erkeklerde görülür.Kolanjiyokarsinom, safra kanallarında gelişir ve kronik karaciğer hastalığı olmayan genç yaştaki bireyleri etkiler. Buna ek olarak, daha çok ülseratif kolit hastalarını etkiler.
SEMPTOMLAR
Karaciğer kanserinin ilk evrele¬rinde belirtiler, gözle görünür bir biçimde ortaya çıkmaz. Yorgunluk, iştahsızlık, kilo kaybı ve karnın sağ üst tarafındaki ağrılar hastalığın ilk belirtileridir. Sarılık ve karnın sıvı birikimiyle kabarması, bu hastalığın ilerleyen evrelerinin belirtileridir.
TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Karaciğer kanseri şüpheleri, bilgisayarlı tomografi, ultrason, karaciğer biyopsisi, manyetik rezonans görüntülemesi ve manyetik rezonans anjiyografisi testleri yardımıyla doğrulanabilir.Karaciğerin iyi işleyip işlemediğine bakmak için kan testi de uygulanabilir.
Diğer kan testleri ise birincil karaciğer kanserinin ya da kalın bağırsaktan başlayıp karaciğere yayılan kanserin ürettiği proteinleri gözlemlemek için uygulanır. Doktorunuz, bazı durumlarda, kanserin ne kadar ilerlemiş olduğunu görmek için konvansiyonel veya İaporoskopik cerrahiye başvurabilir.
Eğer birincil tümör karaciğerin dışına sıçramamışsa, ameliyatla alınması bir tedavi umudu olarak görülebilir. Çoğunlukla, birincil ve ikincil tümörlerin safra kanalını engellediği zaman cerrahi müdaheleye başvurulur. Çok fazla ihtiyaç duyulmasa da, karaciğer nakli de tümörün yayılmamış olması durumunda uygulanabilecek bir yöntemdir.
Atardamara doğru uygulanan (katater yardımıyla) kemoterapi, tümöre kan gitmesini sağlar. Böylece yüksek yoğunluktaki toksik ilaç tümörü kaplar ve düşük yoğunluktakiler vücudun diğer kısımlarında yol alır. Ağrıyı azaltmak için ise radyasyon gibi yeni yöntemler de kullanılabilir.