Soru: Sık sık gazetelerde vitaminlerin kanser riskini artırdığına dair haberler okuyorum. Vitamin desteği yapmak gerekir mi? Yoksa gıdalardan aldığımız vitamin ve mineraller yeterli mi? TUĞBA K.
Vitaminler yağda ve suda eriyenler diye iki alt gruba ayrılır. Yağda eriyenler fazla alındıklarında yağ dokularında depolanır, A, D, E ve K vitaminleri yağda erir. Suda eriyenler ise vücut dokularında depolanamaz, fazla alındığında idrarla atılır. C ve B vitaminleri suda erir. K vitamini bazı karaciğer hastalıklarında çok nadir kullanılır. E vitamini meme, baş-boyun, yemek borusu, mesane, prostat kanserinde faydalıdır. A vitamini türevlerinden biri olan likopen meme, prostat, mide, akciğer, yemek borusunda etkilidir.
Ancak yapılan 3 çalışmadan 2’sinde A vitamini türevlerinden biri olan beta karatenin sigara içenlerde kanser riskini artırdığı gösteriliyor. Ama sigara içmeyenlerde kanserden koruyor. Son çalışmalara göre D vitamini hem pek çok kanserden korunmada hem de meme, kolon, mesane, baş -boyun kanseri tedavisi sırasında yararlıdır. Uygun dozda alındığında yağda eriyen vitaminler kansere yol açmıyor. Suda eriyen vitaminlerin de kanser yaptığına dair herhangi bir araştırma yok. C vitamini 1950’lerden beri kanser tedavisinde kullanılıyor. Zaten fazlası vücuttan atılır.
En doğrusu vitaminleri meyve ve sebzelerden almaktır. Ama sağlıklı beslenemiyorsanız doktor kontrolünde vitamin kullanmanızda sakınca yok. Sadece yağda eriyen vitaminleri 1 ay içip vücudunuzu 15 gün dinlendirin. Vitaminleri belirtilen dozların üzerinde ya da altında kullanmayın. Örneğin E vitaminini günde 400 üniteden fazla almayın ve 200 ünite selenyumla birlikte kullanın. Folik asidi 400 üniteden daha az almayın, aksi taktirde herhangi bir yararı olmaz.