İnsan kanı ve çeşitli bileşenleri hakkında gittikçe daha derin bilgiler edinilmesi, kan naklinin tedavi edici olanaklarının artmasını sağlamıştır.
Alyuvar ya da kan naklinde, kanın hem bağışçıdan alınması, hem de hastaya verilmesi sırasında belirli kurallara uyulması gerekir.
Kan Alma:
Çeşitli ülkelerde yasal düzenlemeler hem kan bağışlayıcısını, hem de hastayı çok kesin kurallarla güvence altına almıştır.
• Kan bağışlayıcıları ve vericileri sağlıklı kişiler olmalı, genel durumları iyi olmalı, vücut ağırlıkları 50 kg’nin altında olmamalı ve yaşları da 18-65 arasında olmalıdır.
• Yaşı 18’in altında olan bir kişi asker ya da ailesinden ayrılmış değilse, ancak eğitim ve bakımıyla yükümlü olanların onayıyla kan bağışlayıcısı ya da vericisi olabilir.
• Tıbbi muayene sonucunda aşağıdaki hastalıkları taşıdığı belirlenen kişiler kan bağışlayıcı ya da vericisi olamazlar:
a) AİDS hastalığı taşıyanlar ya da AİDS açısından seropozitif olanlar.
b) Geçmişte ya da halen virüs hepatiti, frengi, koroner damar hastalığı, kötü huylu tümör, alerjik hastalık, kanama eğilimi, sara ve başka kasılma belirtileri gösterenler.
c) Kalp-damar, böbrek, karaciğer ve kanla ilgili kronik hastalıkları bulunanlar.
d) Pıhtılaşma sistemine ilişkin hastalıkları, şeker hastalığı, yaygın deri hastalıkları bulunanlar.
e) Her türlü verem, romatizmal hastalık, alkolizm, ilaç zehirlenmesi ve mide-onikiparmakbağırsağı ülseri geçirmiş kişiler; hekimin değerlendirmesi sonucunda doğumsal kan hastalıkları, anemiye yol açabilecek kimyasal ya da fiziksel etkenlere maruz kalmış olma gibi durumlar nedeniyle kan vermesi sakıncalı bulunan kişiler.
Hekim geçirilen hastalığın ağırlığını ve iyileşmeden sonra geçen zamanı değerlendirerek kan bağışına izin verebilir.
• Şu hastalıkları taşıyan kişiler geçici olarak kan bağışlayıcısı ya da vericisi olamazlar:
a) Klinik olarak en az iki yıldan beri iyileşme dönemini geçirmemiş bruselloz hastaları.
b) Klinik olarak en az altı aydan beri iyileşme dönemini geçirmemiş sıtma hastaları.
c) Gebe olan ya da doğumu üzerinden henüz bir yıl geçmemiş kadınlar.
d) Zührevi hastalıkları da kapsamak üzere akut seyirli bütün hastalıkları taşıyanlar.
e) Nekahet döneminde bulunan hastalar.
f) Son altı ay içinde cerrahi girişim geçirmiş olanlar (girişimin ufak çapta olduğu durumlar dışında).
g) Son altı aylık dönemde kan ve plazma ya da fibrinojen gibi hepatit etkeni bulaşmasına yol açabilecek kan türevlerinden birini almış kişiler.
h) Son altı aylık dönemde hepatitli biriyle ilişkide bulunmuş kişiler.
i) Yarası, diş çekiminden sonra iyileşmeyi tamamlamamış lezyonu ya da halen süren iltihabı bir durumu olanlar.
1) En az bir yıl önce kuduza karşı, en az iki ay önce sarıhumma ya da çiçeğe karşı, en az iki hafta önce çocuk felci, grip, kızamık, tifo, kolera, tetanos ya da difteriye karşı aşılanmış olanlar.
m) En az bir ay önce tedavi amacıyla hayvansal kökenli serum almış olanlar.
n) Son bir yıl içinde nedensiz bir biçimde kilo kaybetmiş olanlar.
• Aynı kişiden 90 günlük bir süre geçmeden ikinci kez kan alınmasına izin verilmemelidir.
Kan bağışlayıcılarının son 90 gün içinde kan bağışlamadıklarına ilişkin bir belge imzalamaları gerekir.
Gerekli görülen bazı özel durumlarda, kan merkezi yöneticisinin sorumluluğu altında kan bağışlayıcıdan bu sürenin geçmesinden önce de kan alınabilir.
• Her bağış sırasında alınabilecek en yüksek kan miktarı vücut kilosu başına erkekte 6 mi, kadında 5 mi, yani yaklaşık 300 – 400 ml’dir.
• Şu durumlarda kişiden bağış amacıyla kan alınmaz:
a) Kişinin vücut sıcaklığının normal olmaması,
b) Büyük tansiyonun (sistolik atardamar basıncı) 200 mmHg’nin (mm cıva basıncı) üzerinde ya da 110 mmHg’nin altında olması ya da küçük tansiyonun (diyastolik atardamar basıncı) 100 mmHg üzerinde olması,
c) Erkekte hemoglobin miktarının yüzde 13,5 gr’nin, kadmda yüzde 12,5 gr’nin altında olması,
d) Nabzın dakikada 50’nin altında ya da 90’ın üzerinde ya da düzensiz olması,
e) Acil durumlar dışında, en az sekiz saattir yemek yememiş olması,
f) Ağır ya da özel sorumluluk gerektiren bir işte çalışan kişilerde, en az 24 saatlik bir dinlenme döneminin geçirilmemiş olması.
Kan saklama:
Kanın alma ve saklama işlemlerinde iki tip kap kullanılır:
• Cam flakon. 100 mi, 200 mi ve 400 mi olmak üzere üç ayrı tipi vardır. Avantajları maliyetinin az, kimyasal ve ısı izolasyonunun iyi olmasıdır. Ama kan türevlerinin (alyuvar konsantresi, trombosit süspansiyonu vb) saklanması için pek uygun değildir.
• Plastik torba. Kullanım rahatlığı, az yer kaplama, kan türevlerini toplamaya ve saklamaya elverişli olma gibi üstünlüklerinden dolayı günümüzde daha yaygm olarak kullanılmaktadır.