Kan ve Lenf Üreten Sistem Üzerindeki Olumsuz Etkileri
Kan ve lenf üreten doku, ışınıma en duyarlı dokular arasında yer alır. Bu nedenle ışınlanan bölgede lenf dokuları (lenf bezleri, dalak, lenf bezleri dışındaki lenf dokusu) ve kemik iliğinin bulunması genellikle kandaki hücre sayısının azalmasına yol açar. Özellikle akyuvarlar ve trombositler öncelikle ve hızla azalır.
Buna karşılık, alyuvarlar ve hemoglobin düzeyi daha sonra etkilenir. Lökopeni (kanda akyuvarların azalması), trombositopeni (kanda trombositle-rin azalması) ve eritrositopeni (kanda alyuvarların azalması) kısa süreli, ışın tedavisinden sonra birkaç hafta içinde bütünüyle düzelen bozukluklardır.
Bazı durumlarda kalıcı ve ağır bir bozukluk görülebilir ve bir dizi olumsuz sonuç ortaya çıkabilir. Kanda mikrop üreyebilir, kanamalar ve kansızlık görülebilir. Bazen bu bozukluklar ışın tedavisinin kesilmesine, verilen aranın uzamasına, hatta tedaviye bir daha hiç başlanamamasına yol açacak şiddette olabilir.
Önemli olan verilen ışınım dozundan çok, ışınımın uygulandığı bölgenin anatomik yapısıdır. Özellikle erişkinlerde kan yapıcı kemik iliğinin yüzde 40’ını içeren leğen bölgesi ile göğüs ve bel omurlarının ışınlanmasında etkiler görece daha önemlidir.
Beş yaşından küçük çocuklarda, kan yapıcı kemik iliğinin yüzde 45’ini oluşturan uzun kol ve bacak kemikleri ışınlandığında son derece ağır kan bozuklukları ortaya çıkar.