Konjestif kalp yetmezliği (CHF), kalbin vücudun ihtiyaçlarını karşılayabilecek kadar kan pompalayamamasıdır. CHF, Amerika Birleşik Devletleri’nde hastalık ve sakatlığın ana nedenlerinden bir tanesi ve 65 yaş üzerindeki kişilerin hastaneye yatırılmasının ana sebebidir; her yıl 40,000 fazla kişinin ölümüne neden olur. CHF, Amerika Birleşik Devletleri’nde yaklaşık olarak 5 milyon kişiyi etkilemektedir ve sayı özellikle yaşlı insanlar arasında giderek artmaktadır.
Amerika Birleşik Devletleri’nde kalp krizinden kaynaklanan ölümlerin azalma¬sına rağmen, kalp yetmezliğinden kaynaklanan ölümler artmaktadır. Ancak son on yılda, tedaviler gelişmiştir (iyileşmiştir).
Kalp yetmezliğinde, sol ventrikül (karıncık) (ve bazen de sağ ventrikül (karıncık)) pompa görevini yapamamaya başlar. Sol ventrikülün (karıncığın) görevi, oksijen açısından zengin kam tüm vücuda (akciğerler hariç) pompala¬maktır. Sağ ventrikülün (karıncığın) görevi, oksijen açısından fakir kanı, oksijen açısından zenginleştirilmesi için akciğerlere pompalamaktır. Bu pompanın işlememesi bazı semptomlara neden olur.
Kalp kasını etkileyen birçok hastalık CHF’ye neden olabilir. Bu hastalıklardan en yaygın olanlar koroner arter hastalığı, kardiyomiyopati , yüksek kan basıncı (tansiyon) ve kalp kapakçıkları hastalıklardır .
Baza doktorlar CHF’yi doğru teşhis etmezler ya da yeterince agresif bir şekilde tedavi etmezler. Eğer size CHF teşhisi konulmuşsa fakat tedaviden sonra iyileşme göstermiyorsanız, başka bir doktora gidiniz. En modern ve en etkili tedavi uygulanmıyor olabilir. Doğru bir tedaviyle, çoğu kişinin semptomlar iyileşir.
SEMPTOMLAR
Sol ventrikül (karıncık) vücudun tüm ihtiyaçlarını karşılamak için yeterince kan pompalayamadı ğından, birçok organ görevini doğru olarak yapmamaya başlar. Beyin, böbrekler ve kaslardan yeterli kan akışının olmaması, örneğin güçsüzlüğe ve halsizliğe neden olur.
Aynı zamanda, sol ventrikülün (karıncığın) görevini yerine getirememesi, kanm dolaşım sisteminden sol ventriküle (karıncığa) geri dönmesine yol açar: Kan önce akciğerlere, sonra da sağ ventriküle (karıncığa) döner. Eğer sağ ventrikül de (kanncık da) görevini yerine getiremiyorsa, bu da kanın, kanı sağ ventriküle (karıncığa) boşaltan venlere (toplardamarlara) gitmesine neden olur.
Kan akciğerlere geri gittiğinde nefes almak zorlaşır. En kötüsü, dinlenirken bile çok nefessiz kalırsınız. Kan venlere (toplardamarlara) geri gittiğinde de, venlerden (toplardamarlardan) dokulara sıvı sızmaya başlar ve bu da şişmeye neden olur. Bacaklarınız gibi bazı bölgelerde şişme görebilirsiniz.
Şişme aynı zamanda başka bölgelerde de sıklıkla meydana gelir: Akciğerlerin etrafındaki boşlukta , karında ve akciğerde. Vücudu¬nuzda sıvı biriktiğinde, kilo alırsınız.
Konjestif kalp yetmezliğinin semptomları hafif ya da şiddetli olabilir ve yavaşça ya da aniden gelişebilir. Bunların tamamı, kalbin ne kadar hızlı ve ne derece kötü bir şekilde yetersizleşmeye başladığına bağlıdır.
Diğer organların kalp yetmezliğine verdikleri tepkiler de kalp yetmezliğinin semptomlarım şiddetlendirebilir. Örneğin böbrekler, tuz ve su tutarak düşük kan akışına tepki verirler. Bu, kalbin yükünü arttırır ve şişme ile kilo almaya da katkı sağlar.CHF, aktivitelerinizin ne kadar sınırlandığına göre dört katego¬riye ayrılır. CHF 1 kategorisinde, herhangi bir semptomun farkına varmadan sıradan fiziksel aktiviteleri yapabilirsiniz.
CHF 2, orta dereceli aktiviteleri yaparken nefessiz kalmaya ya da diğer rahatsızlıklara neden olur fakat hafif aktiviteler yaparken ya da dinlenirken semptomlar görülmez. CHF 3, herhangi bir fiziksel aktivitenin semptomlara neden olacağı anlamına gelir.Kalp yetmezliğinin en ileri düzeyi olan CHF 4, dinlenirken bile nefessiz kalkmaktan ve halsizlikten muzdarip olacağınız ve uzanırken (yatarken) nefes almakta zorlanabileceğiniz anlamına gelir.
TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Özellikle şiddetli olduğunda, doktorunuz fiziksel muayene aracılığıyla CHF’yi genellikle saptayabilir. Doktor kanın akciğerlere geri döndüğünü fiziksel muayeneyle saptayamamış olsa bile Bir göğüs röntgeni bunu gösterebilir.
Bir ekokardiyogram, kalbin ne derece etkili bir şekilde pompalama yaptığına dair daha doğru (kesin) bir ölçü verebilir. Dolaşım sistemine pompalanan (ejeksiyon) ventriküllerdeki (kanncıklardaki) kan miktan (fraksiyon) enjeksiyon fraksiyonu olarak adlandırılır. Enjeksiyon fraksiyonu %50’den az olduğunda, anormal olarak nitelendirilir.Kalp yetmezliğiyle savaşmada kendinize dikkat etmeniz çok önemlidir. Yapabileceğiniz en önemli üç şey şudur:
Tuzlu yiyeceklerden kaçınınız. Tuz, sıvı tutmanıza neden olur ve sıvı tutulması, kalp yetmezliğini kötüleştirebilir. Çoğu konserve yiyecek ve hazır yiyecekler gibi tuzlu olduğu aşikar olan yiyeceklerden uzak durunuz. Ayrıca, yiyeceklerinize tuz eklemeyiniz.
Düzenli olarak tartılınız. Kalp yetmezliğinden kaynaklanan sıvı tutulması, kilo almanıza neden olur. Düzenli olarak tartılmanız ve kilonuzu yazarak not etmeniz çok önemlidir. Her gün aynı zamanda, örneğin ilk yaptığınız şey olarak, hafif kıyafetlerle ve ayakkabısız olarak tartılmaya çalışınız.
Ayakta durmayınız ve ayaklarınızı kaldırarak oturunuz. Sıvı tutulumu en çok bacaklarda oluşur çünkü yer çekimi vücudunuzdaki sıvıyı aşağı doğru çeker. Mümkün olduğunca ayakta durma sürenizi azaltınız.
Otururken, ayaklarınızı bir tabureye ya da sandalyeye koyarak destekleyiniz. Bu, bacak dokularındaki sıvının kana, oradan böbreklere gitmesine ve idrar olarak vücuttan dışan atılmasına yardımcı olur.
Kalp yetmezliği için güçlü (etkili) ilaçlar mevcuttur. En yaygın olarak kullanılan ilaçlardan bazıları şunlardır:
Diyüretikler (idrar söktürücüler), böbreklerinizin daha çok idrar üretmesine neden olur ve bu da çok fazla su tutmanızı (neden olacağı tüm komplikasyonlarla birlikte) engeller. Diyüretiklerin (idrar söktürücülerin) farklı etkilerde (güçlerde) olardan mevcuttur. Tiazidler olarak adlandırılan daha hafif diyüretikler (idrar söktürücüler) genellikle yeterli olur. Yaygın olarak kullanılan ve daha güçlü olan bir diyüretik (idrar söktürücü) furosemiddir. Eğer kullandığınız diyüretik (idrar söktürücü) dozu çok güçlüyse, çok fazla idrara çıkar ve su kaybedersiniz.
Ayrıca, hem tiazidler hem de furosemid, idrarınıza potasyum geçirerek vücudunuzun potasyumsuz kalmasına neden olur. Bunu önlemek için potasyum açısından zengin yiyecekler ve içecekler (muz ve portakal suyu gibi) tüketiniz; potasyum hapları ya da sıvı potasyum ilaçlan alınız ya da böbreklerinizin potasyum kaybetme eğilimini önleyen ilaçlar kullanınız. Doktorunuz, doğru miktarda diyüretik (idrar söktürücü) kullandığınızdan ve vücudunuzdaki potasyum seviyesinin normal olduğundan emin olmak için sizinle bir plan üzerinde çalışacaktır.
Anjiyo tansin dönüştürücü enzim (ACE) inhibitörleri,kalbin yükünü hafifletir. Kalp yetmezliği tedavisinin önemli bir kısırımı oluştururlar. ACE inhibi¬törleri, kandaki potasyum seviye¬sinin artmasına neden olabi¬lirler; bu, diyüretiklerin (idrar söktürücülerin) etkisinin zıttıdır. Özellikle böbreklerinde daralmış arterler (atardamarlar) bulunan kişiler olmak üzere bazı kişilerde ACE inhibitörleri bir dereceye kadar böbrek yetmezliğine neden olabilir. Bu nedenlerden ötürü, doktorunuz düzenli olarak kan testleri yapacaktır.
Yeni bir gaip ilaç, anjiyo tansin reseptör antagonistleri, de ACE inhibitörlerine benzer şekilde etki gösterir ve CHF için değerlendirilmektedir.Vazodilatörler (damar genişleticiler), ACE inhibitörleri gibi kalbin yükünü azaltmak için çalışan birçok ilaçtan biridir. Uzun süre etkili nitratlar olan hidralazin ve prazosin içerirler ve ACE inhibitörlerini kaldıramıyorsanız (tolere edemiyorsanız) kullanılabilirler.
Digitalis (yüksük otu), bitkilerden elde edilen ve yüz yıllardır kullanılan doğal bir ilaçtır. Kalbin kasılmasını kuvvetlendirir. Kanınızdaki digitalis seviyesi düzenli olarak ölçülmelidir çünkü anormal derecede yüksek seviyeler kalp bloğuna ve anormal kalp ritimlerine (ritim bozukluğuna) neden olabilir.
Beta blokörler, adrelaninin ve kalbin daha hızlı atmasına neden olan bununla ilgili maddelerin etkilerini azaltır. Yıllarca, konjestif kalp yetmezliğinin tedavisinde beta blokörierin kalbin pompalama yapma kuvvetini daha çok azaltacağı kaygısıyla bunları kullanmaktan kaçınılmıştır. Daha yakın zamanlarda, beta blokörierin hasardan çok fayda sağladıkları bulunmuştur. En güçlü kanıt carvedilol olarak adlandırılan yeni bir beta blöker için mevcuttur.