Kalp damarlarının sertleşmesi ( KORONER YETMEZLİĞİ):
Kalbi besleyen damarlara koroner damarları veya taç damarları dendiğini daha evvel söylemiştik. Normal hallerde bu koroner damarlar elâstikîdir, yumuşaktır. Heyecanla, yol yürümek, yokuş çıkmakla vücudun kana ihtiyacı arttığı vakit kalb de bu ihtiyacı karşılamak üzere fazla çarpar, kuvvetli atar ve vücuda giden kan miktarı artar. Lâkin kalbin de eti vardır, binaenaleyh kendisi fazla çalıştığında bizzat kalb etinin de kana ihtiyacı artar. İşte bu fazla kanı temin için kalb damarları (koronerler) genişler, istirahatte iken kapalı duran kalb damarları açılır ve kalb etine istirahattekinden fazla kan gelir. Şayet herhangibir sebeple bu kalb damarları sertleşir, daralırlarsa icab ettiği vakit (yol yürürken, yokuş çıkarken, koşarken) genişleyip kalbin muhtaç olduğu fazla kanı temin edemezler. Yani kalb damarları kifayet etmemektedir, işte bu hale koroner yetmezliği denir. Koroner yetmediğinde, kalbin kana ihtiyacı ile kendisine gelen kan miktarı arasında nispetsizlik vardır.
Pratik hayatta koroner yetmezliğinin eıt sık görülen sebebi, kan damarlarının arteryoskleroz neticesi sertleşip daralmasıdır.
Hastalık tablosu
Koroner yetmezliği veya anjin dö puvatrinin en karakteristik arazı ağrıdır. Ağrı, her hastada çeşitli şekillerde olabilir : yakıcı, parçalayıcı, delici, ezici. Bazılarında kalb mengene arasında sıkıştırlıyormuş gibi, bir his vardır. Bir kısım hastalar da ağrıdan katiyen bahsetmezler, sadece göğüste bir sıkıntı, gaz hissi vardır. Bazan bu hisler ile birlikte geğirme, gaz çıkarma, ekşime olduğundan kimi hastalar bunu mideye, gaza atfederler. Halbuki bunlar sebep değil, neticedir. Sıkıntının yeri göğsün tam ortası veya onun biraz sol tarafı olup oradan sol omuza, sol kolun iç kısmına intişar eder. Bazan boyna, dişlere, boğaza kadar çıkar. Hastalarımdan birinde kalb ağrısı sadece alt çeneye inhisar etmekte olup diş rahatsızlığına atfedilerek bütün dişleri çekilmişti. Diğer bir hastamda kalb ağrısı sadece sağ omuzda, diğer birinde bademciklerde idi.
Sol kol uyuşur, karıncalanır ve hissizleşebilir. Nöbet bittikten sonra da bu uyuşukluk devam edebilir. Göğüs ağrısı ile birlikte ekseriya şiddetli bir ter boşanır, yüzün rengi solar, ba-zan salya bollaşır. Ağrı birkaç dakika, veya en fazla 15 dakika devam eder. Nöbetten sonra bol idrar gelebilir.
Kalb ağrısı nöbetleri ekseriya şu işleri yaparken gelir : yol yürürken, bilhassa yemekten sonra yol yürünürse, yokuş yukarı çıkılırsa veya rüzgâra karşı yürünürse. Korku, hiddet, büyük aptest ederken ıkınmak. Bazan uyurken. Sigara içmek, nadiren kahve içmek de kalb ağrısı husule getirebilir. Nöbetler üst üste günde birçok defalar gelebildiği gibi senede ancak 1-2 defa da gelebilir.
Kalp damarlarmda herhangibir hastalık bulunup bulunmadığını en emin surette tesbit eden âlet elektrokardiyograftır. Fakat nöbet haricinde, istirahat esnasında elektrokardiyogram tamamiyle normal olabilir. Bu sebepten ötürü hastaya muayyen bir hareket yaptırılıp arkasından hemen elektrokardiyogram çekmek icabeder. Bu hususta Gülhane Hastanesi 2 nci Dahiliye Kliniğinde Master’in iki basamak testi denen hususi bir merdiven testi yapılmakta . Bu test yaşa, kiloya ve cinse göre ayarlanır. Eskiden yaptırılan 20 defa diz çökmek usulü artık tarihe karışmıştır. Master testi Türkiye’de ilk defa kliniğimizde tatbike başlanılmış ve 120 vakaya ait neticeler 1953 yılında yayınlanmıştır. Ayrıca balistokardiograf denen bir aletle de kalb damarlarının durumu tesbit edilebilir. Bu alet de Türkiye’de ilk defa Gülhane 2 nci Dahiliye Kliniğinde kullanılmıştır. 1953 e kadar 300 ü mütecaviz vakada balistokardiogram çekmiş ve sonuçlarını tıbbî mecmualarda yayınlamış bulunuyoruz.