Kadınların hayat dönemi genellikle 5 devreye ayrılabilir. Bunlara, çocukluk, puberte, cinsel olgunluk, klimakteryum ve ihtiyarlık devreleri denir.
1 — Çocukluk devresi: Genellikle doğuştan itibaren 10 yıllık bir devreyi kaplar. Bu dönemde kız ve erkek çocukların önemli ayrımları yoktur. 9 yaşından sonra değişiklikler başlar.
2 — Puberte devresi: Çocukluğun sona ermesi ile cinsel olgunluğun başlamasına kadar 10-16 yaş arasında sürer. Bu devrede göğüs teşekkülü, hormonların faaliyete geçişinin ilk belirtisidir. Vücudun bazı bölümlerinde kıllanma başlar. Âdet kanamaları bu devrede görülür. İlk zamanlar az ve seyrektir, birkaç ay veya yıl sonra, normal durumunu alır.
3 — Cinsel erginlik devresi: Bu devre kadının bedenen ve hormonal yapı olarak en olgun hali olup aşağı yukarı otuz yıl kadar sürer. Bu süre içinde evlenme, gebelik, doğum, loğusalık ve emzirme gibi kadınlık ve anneliğe has olaylar cereyan eder. Annenin zamanının büyük kısmı çocuklarını yetiştirmekle geçer.
4 — Klimakteryum devresi: Cinsel olgunluk döneminin sona ermesi ile ihtiyarlık halinin başlaması arasındaki devredir. Bu zamanda menopoz dediğimiz durum âdet kesilmesi ile başlar. Bu, kadınlar için en önemli bir olaydır. Âdet kesiminden sonra ekseri kimselerde ruhsal ve bedensel değişiklikler (Asabiyet, sıkıntı, şişmanlama v.s.) görüldüğü gibi kadınlar gebe kalma ve doğurma olanaklarından uzaklaşırlar. Birçoklarının yanlış olarak bildikleri gibi seks hayatının sona ermesi söz konusu değildir. Aksine çocuk olma korkusunun ortadan kalkmasıyla daha rahat ve kuşku suz bir seks döneminin başlamış olması mümkündür.
5 — İhtiyarlık devresi (Senium); Bu devT renin başlamasında kesin bir sınır yoktur. Kendisine özen gösteren kadınlar bu zamana çok geç girerler. Fakat 60 yaşından sonraki döneme genellikle bu ad verilir. Adından da anlaşıldığı gibi organizmanın hemen her bölgesinde gerileme olayları başlar. Bununla beraber bu devreyi son zamanlarda çıkan çeşitli ilaçlarla bertaraf etmek ya da çökmeden geçirmek mümkün olmaktadır. Yalnız bu tür ilaçları bir doktora danışmadan kullanmanın bazen yarar yerine zararlar doğurabileceğini de akıldan çıkarmamak gerekir.