Şeker hastalığının tedavisinde başlıca amaç hastalara normal ve üretken bir yaşam sağlamaktır. Tedavinin temelini diyet, fiziksel egzersizler, insülin ve özel durumlarda ağızdan alınan ilaçlar oluşturur.
Son derece yaygın olan bu hastalıkta tedavinin başlıca ilkesi kan şekerini normal sınırlara indirmektir. Hastalığın başlıca nedeni vücuttaki insülinin yetersiz olması ya da etkinliğini engelleyen bir mekanizmanın bulunmasıdır. Vücuttaki enerji kaynaklarının kullanılmasını sağlayan pek çok mekanizma vardır; bunların en önemlisinde pankreasın beta hücrelerinden salgılanan insülin adlı hormon rol oynar.
İNSÜLİN NASIL ETKİ EDER?
İnsülin trigliserit, glikojen ve proteinlerden oluşan enerji depolarının kullanılmasını sağlar. Öncelikle, kandaki şeker yoğunluğunun, özellikle besinlerle karbonhidrat alımından sonra, görece sabit değerler arasında kalmasını sağlar. Bunu iki farklı mekanizma ile gerçekleştirir: Glikozun yağ ve kas dokusu hücreleri tarafından tutulmasını sağlarken, karaciğer hücrelerindeki glikoz yapımını azaltır. Glikozun hücre zarından geçişini kolaylaştırır; ayrıca glikoz yapımının başlangıcında etkili olan enzim süreçleriyle karşılıklı etkileşerek glikozun kullanımını azaltan ya da kas ve yağ dokusunda glikojen halinde polimerleşmesini kolaylaştıran enzimlerin itkilerini artırır.
İnsülin aynı zamanda yağ hücrelerinde trigliserit yapımını kolaylaştırır, hücre içindeki glikozun kullanımının artması, gliserolün kullanımını da artırır ve artmış olan trigliserit yapımı sonucunda bir molekül gliserol, üç molekül yağ asitiyle bağlanır. Ayrıca insülin yağ yapımını ve yağ asitlerinin serbestleşmesini lipitlerin yıkılmasını sağlayan enzimleri engelleyerek artırır; bunlara ek olarak, kandaki yağ asitlerinin kullanımını azaltarak, karaciğerde keton, cisimlerinin yapımını da azaltır.
Protein metabolizmasmda ise yalnızca proteinlerin yapımım artırmakla kalmaz, aynı zamanda parçalanmalarım da geciktirir. Başka bir deyişle, İnsülinin etkisi öncelikle vücuttaki enerji depolarının artırılmasına yöneliktir. Bunu sağlayan mekanizmalar her zaman bütünleşmemiş olabilirse de, hepsinin genel ilkesi beslenmenin kesintiye uğradığı zamanlarda bile vücuda sürekli bir enerji sağlamaktır.
insülinin başlıca rolü, metabolizmadaki glikozu denetlemek olduğuna göre, insülin yetersizliğinde kanda glikoz miktarı artar (hiperglisemi) çoğu kez idrarla glikoz çıkar (glikozüri).