Uyarıcı bir belirti olan öksürük, hastalıkların tanısında ve gidişinin izlenmesinde yol gösterici olabilir. Öksürük bronş, akciğer ya da üst solunum yolları hastalıklarından kaynaklanabileceğinden önem verilmesi gereken bir belirtidir.
Öksürüğü kesmek için kullanılan ilaçların içinde en meşhuru olan kodein (metil morfin), morfinden elde edilen zayıf bir uyuşturucudur. Kodein sülfat veya kodein fosfat seklinde beyaz bir tozdur, bir benzeri olan dionin (etil morfin) ile birlikte birçok öksürük şurubunda veya tabletinde bulunur. Oksuruk refleksini ortadan kaldırdığı gibi, ağrı giderici ve kabız yapıcı etkisi de vardır Çocuklarda konvulsıyonlara sebebiyet verebileceğinden kodeınlı şuruplar (sirop decodeın) veya tabletler ufak çocuklara verilmez.
Vücut, dengesini bozan etkenlere karşı çeşitli mekanizmaları harekete geçirerek yanıt verir. Öksürük de bunlardan biridir. Ama kendi başına bir rahatsızlık kaynağı olduğundan genellikle ilaçla yatıştınlmaya çalışılır.
Uzun süre devam eden öksürük amfizem, verem ve akciğer kanseri gibi akciğer hastalıklarının belirtisi olabilir. Bu nedenle öksürüğe yol açan etkenleri ortaya çıkaracak bir hekime başvurmak yerine kendiliğinden ilaç alarak öksürüğü kesmeye çalışmak kötü sonuçlara yol açabilir. Ayrıca öksürüğün solunum yollarını yabancı cisimlerden temizleyen yararlı bir korunma mekanizması olduğu unutulmamalıdır.
KULLANIM ALANLARI
Öksürüğün her durumda kesilmemesi gerektiği ve yanlış kullanılan öksürük ilaçlarının organizma için zararlı olabileceği unutulmamalıdır. Öksürük ilaçları genellikle gırtlak ve soluk borusu iltihapları (larenjit ve trakeit) gibi üst solunum yolları enfeksiyonlarındaki örselenmeye bağlı kuru öksürüklerde, hastayı bitkin düşüren gece öksürükleri ve boğmacadaki gibi öksürük krizlerinde kullanılır. Öksürük ve solunum güçlüğü bronş astımının başlıca belirtisidir. Ama astımda öksürük yatıştırıcılar yerine bronş açıcıların kullanılması uygundur.
ETKİ YOLLARI
Öksürük ilaçları ya merkez sinir sistemini etkileyerek uyarı eşiğini yükseltir ya da çevrel sinirleri etkiler. Birinciler merkez sinir sistemini, ikinciler ise çevrel sinir sistemini etkileyen öksürük ilaçları olarak adlandırılır. Merkez sinir sistemim etkileyenler de kendi içlerinde uyuşturucu olanlar ve uyuşturucu olmayanlar adı altında iki gruba ayrılır. Uyuşturucu olmayan öksürük ilaçlan öksürük tedavisinde ilk olarak kullanılmaları gereken ilaçlardır. Bunlar etkisiz kaldığında kodeinli öksürük ilaçları gibi uyuşturucu olanlara geçilebilir. Ama uyuşturucu öksürük ilaçlarının bazı yan etkileri olduğu unutulmamalıdır.
MERKEZ SİNİR SİSTEMİ ÜZERİNDE ETKİLİ UYUŞTURUCU OLMAYAN İLAÇLAR
Bu gruba kimyasal bileşimleri birbirinden çok farklı ilaçlar girer. İçlerinden bazıları yüksek beyin işlevlerini bozmadan, yani uyku, varsam gibi yan etkilere yol açmadan öksürük merkezinde uyan eşiğini yükseltmelerinin yanı sıra, sinir uçlarına giden uyarıları engelleyerek çevresel etki de gösterir. Ayrıca bronş açıcı etkileri vardır.
MERKEZ SİNİR SİSTEMİ ÜZERİNDE ETKİLİ UYUŞTURUCU İLAÇLAR
Bu ilaçlar soğanilikteki öksürük merkezini etkileyerek öksürük refleksini engeller. Solunum merkezini de etkileyebildiklerinden bazı ülkelerde hekim reçetesiyle satılması zorunlu ilaçlar arasında yer alırlar. Akciğer amfizemi, kronik bronşit ve bronş astımı gibi hastalıkların yanı sıra solunum yetmezliğinin görüldüğü bütün durumlarda dikkatle kullanılmalan gerekir. Bu ilaçların solunumu zorlaştuıcı etkisi, kafaiçi basıncının yüksek olduğu bütün durumlarda daha belirginleşir. Yaygın (multipl) skleroz ve hipotiroidizmde (tiroit salgısı yetersizliği) kullanılmalan sakıncalıdır. Özellikle kulakçık kasının titreşim ya da seğirme biçiminde kasılmasının (fibrilasyon ve flater) yol açtığı kalp atım düzensizlikleri (aritmi) olan hastalarda kalp atımlarının hızlanmasına, prostat büyümesi olan hastalarda ise idrar tutukluğunafneden olurlar. Gebelikte zorda kalmadıkça kullanılmalan önerilmez.
ÇEYREL SİNİR SİSTEMİ ÜZERİNDE ETKİLİ İLAÇLAR
Bu grupta öksürük kesici etkileri pek güçlü olmayan, merkez sinir sistemini etkileyen ilaçlara göre daha az yan etkileri görülen ilaçlar bulunur. Kimyasal yapılan birbirinden çok farklı olan bu ilaçlar etkilerini soğanilikteki merkeze giden öksürük uyarılarım engelleyerek gösterir. Ayrıca balgam söktürücü ve bronş kaslarını gevşetici etkileri vardır. “Yumuşatıcılar” da bu gruba girer. Bunlar genellikle suda eriyen bileşiklerden oluşan, solunum yolları salgısını sulandınp iltihabı azaltan ve havadaki örseleyici maddelerin mukozayla temasını önleyen ilaçlardır. Arapzamkı, meyankökü özütü, gliserin ve selüloz türevleri gibi yumuşatıcıların kâfuru, mentol, okaliptüs gibi maddelerle karıştınlmasıyla elde edilirler.
BRONŞ SALGISINI ETKİLEYEN İLAÇLAR
Birçok ilaç bronş salgısının nitelik ve miktarım etkileyebilir. Başka bir deyişle salgıdaki su miktarım, yani akışkanlığı artınp yapışkanlığını azaltabilirler. Bazı ilaçlar ise bronş ve akciğer damarlarını genişletir.
Balsamlı ilaçlar: Balsam içeren Öksürük ilaçlan bronş duvarında bulunan salgı bezlerini uyararak bronş salgısı içindeki su miktarını artırır. Bu gruba giren bazı ilaçlar, solunum yollan mukozasında örseleyici etkileriyle kronik enfeksiyonlann iyileşmesine yardımcı olur. Guayakol balsamlı öksürük ilaçlarında en yaygın kullanılan maddedir. Doğal olarak peygamberağacı (Guaia-cum officinale) reçinesinden elde edilen bu madde bronş salgısını azaltıp balgam çıkarmayı kolaylaştırıcı bir etki gösterir.
İyotlu ilaçlar: Bu ilaçlar bronş salgısını sulandırarak yapışkanlığı azaltır. Böylece balgam söktürücü bir etki yaratırlar. İçeriklerindeki iyot nedeniyle uzun süreli tedavilerde ve tiroit hastalıklarında kullanılmazlar.
Balgam yumuşatıcılar: Bronş salgısının akışkanlığını artıran ilaçlardır. Bronş salgısını artrrmalanna karşın, balgam daha akıcı olduğundan kolayca çıkartılabilir. Balgam yumuşatıcılar penisilini etkisizleştirdiğinden bu antibiyotikle birlikte kullanılmaz.
Merkez sinir sistemi üzerinde etkili uyuşturucu öksürük ilaçlarının kullanımına ilişkin bazı uyarılar:
• Alkollü içkiler ve merkez sinir sistemini etkileyen ilaçlarla birlikte kullanılmaları sakıncalıdır.
• Mide ve bağırsak yakınmaları olan hastalarda yemeklerden sonra alınmalıdırlar.
• Uyku getirici ve refleksleri yavaşlatıcı etkileri görülebilir. Bu nedenle- sürekli dikkat isteyen işleri yaparken kullanılmaları sakıncalıdır.
• Kabızlığa, ağız ve boğaz kuruluğuna yol açabilirler.