İlaçların etkisinin Saptanması:
Son yıllarda tümöre karşı ilaç tedavisinin en iyi uygulama yollarına ilişkin araştırmalar yoğunlaşmıştır.
Tümör hücreleri üzerinde ilk duyarlılık deneyleri 25 yıl önce yapıldı; ilk İncelemeler çok cesaret kırıcı sonuçlar verdi. Son zamanlarda ise özel teknikler aracılığıyla taze tümör hücre örnekleri kullanılmakta ve elde edilen hücreler çeşitli ilaçlara duyarlılık açısından incelenmektedir. Böylece, laboratuvarda bileşiğin ya da bileşiklerin tümör hücresini öldürücü etkisi denenmekte ve belirli bir tümörü olan hastada etkili olacak ilaçlar saptanabilmektedir. Kemoterapi duyarlılık testleri henüz deneysel aşamadadır.
Bunların klinikte kullanılmasını sınırlayan etkenler şunlardır:
• Birçok tümör laboratuvarda sistemli büyümemektedir.
• Bazı durumlarda hücresel büyüme, belirli bir ilaç grubunun gerçek etkisini değerlendirebilmek için yeterli hızda olmamaktadır.
• Testin örnek hücrelerin seçimi konusunda güvenilir olduğu kanıtlanmamıştır.
• Birçok klinik tabloda, her zaman kemoterapiye duyarlılık testlerini uygulamak için gerekli olan örneği elde etmek teknik olarak mümkün değildir. Bazı tümör tiplerinde (kan hücrelerinden gelişen tümörler, yumurtalık kanserleri) yeterli örnek elde etmek daha kolaydır. Dolayısıyla bu testler tümörlü hastaların ancak küçük bir bölümünde yararlı olabilmektedir.
• Testin uygulanması ve yorumlanması için uzun bir bekleme süresi gerekmekte ve maliyeti çok yüksek olabilmektedir.
• Kemoterapiye duyarlılık testi olumsuz sonuç alınması ya da tümörün denenen ilaca dirençli olduğunun saptanması durumunda daha değerlidir. Bunun sonucunda kemoterapiye duyarlılık testlerinin gelecekte antibiyotiklerde olduğu gibi kullanılabileceği söylenebilir.
Kemoterapiye duyarlılık testi günümüzde en çok klinik araştırmalarda kullanılır. Bu testle etkisiz ve toksik olan ilaçların yerine geçebilecek ilaçlar saptanır. Böylelikle yüksek riskli ama ameliyat edilebilme olasılığı olan hastalarda cerrahi tedavisin başarı sağlamaması durumunda ya da kurtarıcı kemoterapi uygulanmasının gerektiği durumlarda hastada etkili tedavi sağlayabilecek ilaçlar bilinçli bir biçimde seçilir.
Ne yazık ki, kütleli tümörlerin büyük bir bölümünde kullanılabilecek ve testleri rutin olarak uygulanabilir hale getirecek bir ilaç “havuzu” yoktur. Böyle bir durum sağlanmadıkça çeşitli tümörlerde seçilecek en iyi ilacın belirlenmesi için en iyi yöntem birçok olgudan elde edilen verilerin yorumlanmasıdır.
İlaç tedavisi seçilirken birçok etken göz önünde bulundurulmalıdır. Tedavi yaklaşımında gösterilen dikkat hiçbir zaman aşırı korkaklığa ya da reddedici bir davranışa dönüştürülmemelidir. Önceden ilaçlarla tedavi edilmemiş ve bu nedenle kemoterapiye yüksek duyarlılık gösteren hastalarda tedavi düzenlenirken en iyi etkiyi sağlayacak ilaçlar seçilmeli ve uygulanmalıdır.
Önceden tedavi edilmiş olgularda, yaşlılarda ve beklenen yaşam süresi sınırlı olan olgularda ya da yaşamsal bir organın ya da sistemin ağır bir yetersizliği söz konusu olan durumlarda ilaç tedavisinin seçimi ve uygulanması hastanın şikâyetlerini azaltmaya ve ona daha rahat bir dönem geçirmesini sağlamaya yönelik olmalıdır.