Yapay kalp uygulamasına aday hastalar, tedaviye dirençli kalp yetmezliği bulunan ve kalp nakline gereksinim gösteren hastalardır.
Kalp naklini bekleyen ve klinik gidişleri ağır olan bu hastaların yanı sıra bazı olgularda yapay kalp gerekliliği ani olarak doğar: Başarısız bir kalp nakli ya da başka kalp hastalığı için uygulanan girişimin amacına ulaşamaması ani olarak yapay kalp uygulamasını gerektirir. En iyi sonuçlar, genel durumları son derece bozuk ve kalp nakli adayı genç hastalarda elde edilmektedir. Yapay kalp, bağışıklık mekanizmasıyla ret tepkimesi görülen olgularda uygulanmamalıdır.
Buna karşılık ret tepkimesinin bağışıklık dışı mekanizmalarla gelişmesi yapay kalp uygulaması için bir engel oluşturmaz. Ama bağışıklık sisteminin baskı altına alıcı bir tedaviden sonra yapay kalp uygulanan olgularda enfeksiyon görülme riski artar; bu olgularda kalp naklinden sonra oldukça yüksek bir doku reddi tehlikesi de bulunmaktadır.
Ameliyat öncesinde kalp kasının işlevlerinde önemli bir bozukluğun olmadığı olguların büyük bölümünde kısmi yapay kalp başarılı sonuçlar sağlar; olguların üçte birinde ameliyattan hemen sonraki evrelerde kalp kasının işlevlerinde normalleşme sağlanır.
Kalp nakline aday olgularda geçici yapay kalbin kesinlikle kullanılmaması gereken koşullar şunlardır:
Kan ve akciğer enfeksiyonları, potansiyel kalp vericilerinin önemli bir bölümünde daha önceden oluşmuş antikorların varlığı, ilerlemiş yaş ve genel olarak damar sertliği, tıkayıcı akciğer hastalıkları, akut böbrek nekrozu (böbrek borucuklarında doku ölümü), koma, daha önce yapılmış stemotomi (göğüs kemiği kesilerek yapılan ameliyat).
Sternotomi yapılmış hastalarda daha önceden oluşmuş nedbe dokularının ayrılmasına bağlı olarak ağır kanamalar ortaya çıkabilir.