Karnın ortasında derinin daire biçiminde çukurlaştığı bölgeye göbek (umblikus) adı verilir. Doğumdan evvel bebeklerin anne ile olan bağlantılarını sağlayan göbek kordonu bu noktada çocuk ile bağlıdır ve doğumda kesilir.
Kordonun bebek tarafında kalan ucu ebe tarafından bağlanır ve temiz bir gazbezi ile kapatılır.
4-5 gün içinde düşen göbek kordonu geride bazen çukur, bazen kabarıkça deri kıvrıntısından oluşan bir iz bırakır ki buna göbek denir. Çocuk ile plasenta dolaşımı arasındaki bağlılığı sağlayan göbek kordonu 50-60 cm. uzunluğunda, 1,5-2 cm. kalınlığındadır. Daha kısa veya uzun olduğunda doğum esnasında plastanın erken ayrılması veya kordonun çocuğun boynuna dolanması gibi komplikasyonlara neden olabilir. Kan uyuşmazlığı olaylarında, doğum esnasında kordon uzun kesilir ve alınan bir miktar kordon kanı muayene edilir. Çocuğun kanının değiştirilmesini gerektiren durumlarda kordon içindeki damarlardan çocuğa kan verilir.
Plasentadan çocuğun göbeğine kadar uzanan kordon içinde iki atardamar ve bir tane toplardamar wharton peltesi denen bir doku içinde spiral şeklinde kıvrmtılı olarak seyreder. Bu damarlar göbekten fetüsün karnına girdikten sonra kasık atardamarına ve karaciğere yani fetüsün kan dolaşımına bağlanırlar. Karaciğere giden damara ductus venosus adı verilir. Doğumdan sonra kordon kesilince bu damarlar dumura uğrar, çocuğun kan dolaşımı, plasenta dolaşımından bağımsız olarak devam eder.