Eşey Hücreleri Üzerindeki Olumsuz Etkiler
Erbezinin ve yumurtalıkların üremeyle ilişkili epiteli ışına çok duyarlıdır. Erbezi ya da yumurtalığa düşük dozda ışın verilse bile yaklaşık yüzde 50 oranında tedavi edilemeyen kısırlık görülür.
Verilen ışın çok düşük dozlarda kalsa bile geçici kısırlığa yol açabilir. Ama erbezi ya da yumurtalığın iç salgı işlevini üstlenen hücreleri ışınlara daha az duyarlı olduğundan kalıcı kısırlık yapan ışınım dozları iktidarsızlığa ya da cinsel istekte azalmaya yol açmaz.
Önemli bir sorun da eşey bezleri ışınlandıktan sonra üreme yeteneğini yeniden kazanmış kişilerin çocuklarında genetik bozukluk görülme olasılığıdır. Günümüze değin yapılan çalışmalar, bu tür tedavi uygulanan anne babaların çocuklarında oluşum bozukluğu, kanser ya da basit değişinimlerin (mutasyon) görülme sıklığının genel ortalamadan farklı olmadığı sonucunu vermektedir.
Bununla birlikte, ışın tedavisi uygulanırken eşey hücrelerinin korunması, üreme yeteneğinin korunması açısından gereklidir. Bu nedenle yumurtalık ve erbezinin emdiği ışın miktarı en aza indirilmelidir.
İç Salgı Bezleri Üzerindeki Olumsuz Etkileri
Hipofiz, tiroit, böbreküstü bezleri gibi başlıca iç salgıbezlerinde önemli bozukluklara yol açan ışınım dozu oldukça yüksektir. Bununla birlikte, kötü huylu lenfomların tedavisinde tiroit bölgesine ışın verilen hastalarda yapılan incelemelerde gizli hipotiroidizme rastlanmıştır, iç salgıbezlerinin ışınlanması özellikle gelişme çağında zararlı sonuçlara yol açabilir. Ama ışın tedavisi uygulanmasına bağlı iç salgı bozuklukları oldukça ender görülür.
Tümör Tehlikesi
Işınıma bağlı kanser gelişme tehlikesi ayrıntılı araştırmalara konu olmuştur. Bu tür bir tehlike, atom bombasından sonra sağ kalanlarda, işi gereği sürekli ışınım altında olanlarda, ankilozan spondİliti olan ve bu nedenle ışın tedavisi uygulananlarda, polisitemi (alyuvar sayısında artış) nedeniyle radyoaktif fosforla tedavi edilenlerde ve Hodgkin hastalığı nedeniyle yüksek doz ışın tedavisi görenlerde ayrıntılı olarak incelenmiştir.
Son zamanlarda yapılan bir dizi çalışmada da ışın tedavisinin kanser yapıcı ve kanser olasılığını artırıcı etkisi özellikle aşağıda sıralanan durumlarda kanıtlanmıştır.
• Timusun aşırı büyümesi - Timusun aşırı büyümesi nedeniyle ışın tedavisi uygulanan çocuklarda tiroit tümörlerinin geliştiği görülmüştür.
• Yumurtalıkların ışınlanması - Yumurtalıkları 500-1.000 rad gibi bir dozla ışınlanan kişilerde lösemi (kan kanseri) ortaya çıkma tehlikesi, aynı yaşta ışınını almamış kişilerden üç kat fazladır.
• Çocukluk evresinde ortaya çıkan tümörlerinin ışınla tedavisi - Özellikle Wilms tümörü, nöroblastom ve lenfomlara karşı ışın tedavisi uygulandığında ışınlanan bölgede ikinci bir tümör ortaya çıkar.
• Hodgkin hastalığının tedavisinde ışın tedavisi - Elde edilen veriler kesinlik taşımamakla birlikte 3.000-5.500 rad’lık dozlarla tedavi edilen hastalarda tümörlerin ortaya çıkma sıklığı 3 yılda yüzde 1 ile, 10 yılda yüzde 10 arasında değişmektedir.