Eklampsi gebelikte meydana gelen, bilinç kaybı ve kasılmalarla başlayan ve koma ile sonuçlanan bir çeşit gebelik zehirlenmesidir. Halk arasında eklampsiye havale hastalığı da denmektedir. Hastalık genellikle preeklampsi denilen bir zeminde ve ilk gebeliklerde görülür. Annenin ve bebeğin hayatını tehlikeye sokan bir hastalıktır. Daha ziyade ikinci, üçüncü gebeliklerde görülenler, kronik nefrit gibi bazı böbrek hastalıklarından kaynaklanır. Preeklampsi denilen hastalık gebeliğin 24. haftasından sonra kan basıncının yükselmesi (hipertansiyon), ayaklarda ve vücutta fazla su toplanması (ödem) ve idrarda clbümin bulunması (proteinüri) gibi üç ana belirti ile başlar.
Gebeliklerin % 5’inde görülen bir komplikasyondur. Aslında damarlarda ve böbreklerde meydana gelen bir bozuklak sonucu ortaya çıkar. Gebeliğin 2. yarısında tansiyon yükselmesi 140 mm Hg.’nin üstüne çıktığında preeklampsi bakımından diğer incelemeler yapılmalı, idrarda albümin aranmalıaır. Gebelerin aylık kontrollerde 2 kilodan fazla artmış olmaları, ödemin başladığının bir işareti gibi sayılmalıdır. Ancak sıcak havalarda ve uzun süre ayakta kalmak nedeniyle ayaklarda görülen şişmeler normal kabul edilebilir. İdrar muayenelerinde 24 saatlik idrarda % 0,5 gr.’dan fâzla albümin bulunması hastalığın bir belirtisidir. Ağır gebelik zehirlenmelerinde hafif bulanık görmeden körlüğe kadar varan görme bozuklukları vardır. Precklampsi her zaman eklampsiye dönüşmez. Erken teşhis ve tedavi ile hastalık önlenebilir. Eklampside yani havale hastalığında birbirini izleyen üç dönem vardır. İlk devrede hasta sakindir, beş ağrısından ve göz önünde sinek uçuşmasından şikâyet eder. Bakışları donuklaşır, yüz gerilir ve birden bilinç bulanır. İkinci dönemde çene kilitlenir, solunum durur, tüm vücut kasılır. Daha sonra kesik, sıçrayıcı, klonik denilen kasılmalar ve hırıltılı bir solunum başlar. Bu devrede gebenin çenesini açık tutacak kaşık gibi bir cismin ağza sokulması, dilin yaralanmasını önlemek ve solunumu ferahlatmak bakımından faydalıdır. Eklampsi nöbetinin en sonunda, koma dediğimiz hastanın uyuduğu dönem başlar. Gebenin her zaman komaya girmesi şart değildir. Bilinç bir sure sonra açılır ve genellikle hasta, olanları hatırlayamaz; amnezi dediğimiz durum meydana gelmiştir. Eklampsi krizleri doğum olana kadar bazen birkaç defa tekrarlayabilir. Doğumdan scnra ise eklampsi nöbeti daha seyrek görülür. Eklampsi hem anns, hem de çocuk için ölüm nedeni olabilecek bir hastalıktır. Ağır şekillerinde anne için ölüm oranı % 8-24 arasında, çocuk için ise % 30-50 arasında değişir.Korunmak için doğum öncesi kontrollerinde doktorların uyarılarına dikkat edilmelidir. Az tuzlu, düşük kalorili, proteinden zengin, karbonhidrat ve yağdan fakir bir beslenme şeklinde özetlenebilecek bir rejim uygulanmalıdır. Preeklampsi tedavisinde tansiyon ve diüretik ilaçlar kullanılabilir. Gebe yakından ve sık sık kontrol edilir. Ağır hastalar, kliniğe yatırılmalıdır. Magnezyum sülfat, barbituratlar, sedatifler, tansiyon düşürücü ilaçlar kullanılır. Eskiden çok kullanılan morfin, kloral hidrat, paraldehit gibi ilaçlar artık pek kullanılmamaktadır.