Hıpokondri terimi, aslında kaburgalar altındaki karın bölgesi demek olan hipokondr sözcüğünden türetilmiştir ve değişik, fakat birbirine ilişkin durumları tanımlamak icın kullanılır. Hasta olduklarına inanarak ya da inanmayarak bundan şüphelensin veya şüphelenmesinler sürekli olarak sağlıkları ile ilgilenen kişilere hipokondriak denir.
Bu kimseler karakter özelliği olarak laksatif, tonik ve vitamin gibi ilaçları çok kullanırlar. Doktorların herhangi bir şikâyet için ne kadar önemsiz olursa olsun hemen reçete yazmaları hipokondriakların ilaca düşkünlüklerini artırır. Ayrıca hiçbir kanıt olmadığı halde önemli bir hastalığa yakalanacağından korkanlara da hipokondriak denir. Anksiete yani hiddet ve huzursuzluk hallerinde ya da depresyonda ve bazen şizofrenideki belirtiler hipokondriakların hastalık korkularını artırır. Örneğin çarpıntısı olan bir hasta kendisinde kalp yetersizliği olduğundan endişelenir. Üçüncü anlamda hipokondriak deyimi organik bir temele dayanmayan birçok inatçı ve tekrarlayıcı şikâyetleri olanları tanımlamak için kullanılır.
Hipokondri genellikle histerik özellikleri olan kadınlarda görülür. Bu hipokondriak belirtiler yoluyla hasta, yatalak rolünü kolayca oynayabilir. Kendilerine ilgi ve anlayış gösterilmesini veya bazı zorunluluklardan kaçmayı sağladığından bu tip hipokondriaklar, tedaviye direnç gösterirler.