Normalde 280 gün olan gebelik süresi dolmadan başlayan doğumlara erken doğum ve doğan çocuklara da prematüre adı verilir. Başka bir tanımla gebeliğin 28-37. haftalar içinde sonlanmasına erken doğum (partus prematurus), gebeliğin 42 hafta gibi uzun sürmesine ise miad geçmesi veya surmaturasyon denir. Gebeliğin 28. haftadan önce sonlanmasında ise çocuğun yaşama yeteneği hemen hemen hiç bulunmadığından düşük (abortus) söz konusudur.
Erken doğuma yol açan sebeplerin bir kısmı anneye, bir kısmı da fetüse aittir. Ayrıca iyi bakımdan yoksun kalmış veya ilen gebelik aylarına kadar yorucu işlerde çalışanlar, göç veya seyahat sebebi ile iklim değiştirenler ve nikâhsız evlilerde erken doğuma sık rastlanır.İlk doğumlarını 18 yaşından küçük veya 32 yaşından sonra yapanlar, iki seneden az ara ile ve sık doğum yapanlar, rahim yetmezliği olanlar, gebelik toksikozu veya bazı enfeksiyon hastalıklarını geçirenler arasında erken doğum sık görülür. Fetüs ve plasenta bozuklukları, çoğul gebelikler, fetüsün geliş anomalileri, su kesesinin erken yırtılması gibi nedenler de erken doğuma yol açabilir.Erken olan doğumlarda çocuğun boyu normalden kısa, kilosu düşük, gelişmesi tam değildir. Ancak gününde doğduğu halde kilosu ve gelişmesi tamamlanmamış yani dismatüre denilen bebekler de vardır. Doğan çocuğun kilosu 2500 gr. dan az olduğunda prematüre bebek söz konusudur. Bebeğin gebelik yaşını belirlemek için ağırlık, boy ve kafa ölçülerinin normal değerlerini gösteren listeler hazırlanmıştır. Bu gibi bebekler solunum zorluğu çektikleri için bol oksijene ihtiyaçları vardır. Ayrıca mikroplara karşı dirençleri az, sıcaklık değişmelerine uyumları zayıftır. Prematüre ya da dismatüre, yani bazı iç organları bakımından tam gelişmemiş bebeklerin dış hayata alışmaları için kuvöz veya enkü-batör denen özel bir aygıta konmaları gerekmektedir.
Erken doğanların akciğerleri tam gelişmemiş olduğundan ve bunun sonucu solunum yollarında hiyalin membran denen bir zar teşekkül edebileceğinden solunum güçlüğü ileri dereceye varabilir. Prematürelerin utma refleksi tam olmadığından besinlerin solunum yoluna kaçması mümkün ve tehlikelidir. Prematürelerde doğum sırasında solunum yoluna kaçan amnios sıvısının, aspirasyon pnömonisi denen akciğer hastalığına yol açması sık görülen ölüm nedenlerindendir. Gebeler özellikle 7. gebelik ayından sonra kontrol muayenelerini daha sık yaptırmalı, kasık ve bellerinde hissettikleri ağrıların bir erken doğum belirtisi olup olmadığını açıklığa kavuşturmalıdırlar. Vaginal yoldan gelebilecek ufok bir kanama veya su, erken doğum habercisi olabilir. Bazı erken doğum belirtileri tedavi ve istirahat ile giderilebilir ve doğum normal gününe kadar bsklclilebilir. Ancak gerçekten suları gelen bir gebenin normal doğum gününe kadar bekletilmesi çok kere başlayabilecek tir enfeksiyon tehlikesi nedeni ile doğru değildir. Zaten suları gelen bir gebenin doğum ağrıları da bir süre sonra kendiliğinden başlar. Rahim ağzı yani kollum yetmezliğine bağlı olarak erken doğum yaptığı tesbit edilen gebelere ameliyat tavsiye edilir. Gebeliğin 3-4. ayında yarı açık bulunan kollumun dikilmesi demek olan serklaj ameliyatı (Shirodkar operasyonu) erken doğumu önleyebilir. Erken doğumun önlenmesi için alınacak önlemlerin başında yatak istirahali gelmektedir. Bundan başka doktorların uterus kasılmalarını önleyecek, ağrıyı ortadan kaldıracak tokolitik ilaçları kullanması için gebenin hastaneye yatması gerekebilir.