Yağlar
Son yıllarda, besinlerdeki bazı yağların damar sertliğinin ortaya çıkmasını kolaylaştırdığı anlaşıldıktan sonra, şeker hastalarının diyetinde yağ oranlarına belirli bir kısıtlama getirildi. Ayrıca sık sık belirtildiği gibi bu hastalıkta damar sertliği normal kişilere göre daha erken ve kolay gelişmektedir.
Bu olumsuz sonucun sıklığını azaltmak ya da önlemek için şeker hastalarına, kalp-damar hastalıklarına yakalanma tehlikesi yüksek olanlara ve sağlığını uzun süre korumak isteyenlere uygulanan beslenme ve sağlık önlemleri uygulanmaktadır.
Protein alımının yeni bir boyut kazanmasından sonra, toplam enerji miktarındaki yağ oranını, özellikle de hayvansal proteinlerle alınan doymuş yağ oranını yüzde 30’un altında tutmak kolaylaşmıştır.
Hayvanlar üstünde yapılan deneyler, klinikteki kontrollü çalışmalar, epidemiyolojik araştırmalar, şeker hastasının dengeli diyetindeki yağların toplam kalorinin yüzde 25’i olması gerektiğini göstermiştir.
Lif Alımı
Şeker hastasının diyetindeki lif oranının, günümüzdeki beslenme alışkanlıklarına oranla daha fazla, günde yaklaşık 30 gr olması gerekir.
Liflerin yüksek oranda alınması, büyük olasılıkla aşağıdaki nedenlerden dolayı metabolizma kontrolünü düzeltir:
• Midenin boşalmasını geciktirir ve karbonhidratların bağırsakta emilimini azaltır; suda eriyen liflerin en önemli özelliği mide-bağırsak düzeyinde koyu kıvamlı eriyikler oluşturması ve bunların da bağırsak boşluğundan mukozaya besleyici maddelerin geçişini zorlaştırması ve sonuçta karbonhidrat emiliminin yavaşlamasıdır.
• Kan-Iipit dengesini kontrol eder.
• Alınan maddelerin hacmine bağlı olarak tokluk hissi oluşturur ve toplam kalori alımını azaltır.
Hasta, yan etkiler konusunda (karında gerginlik, gaz, bazen ishal) uyarılmalıdır.