Hastaneye gidiş-geliş zorlukları, katı randevu saatleri ve hastanede kolayca kapılabilecek enfeksiyonlar gibi nedenlerle, ayrıca sağlık hizmetlerinin yükünü hafifletmek ve olabildiğince çok hastaya bu tedaviyi götürebilmek amacıyla, evde diyaliz son yıllarda oldukça sık önerilen ve uygulanan bir tedavi biçimine dönüşmüştür.
Hasta özel bazı uyarı sistemleriyle donatılmış aygıtlar aracılığıyla ve özel olarak eğitilmiş bir akrabasının yardımıyla, diyalizi doğrudan kendi evinde de yapabilir. Hastaya ve akrabasına eğitim veren nefroloji merkezinin hekimleri, hastanın eviyle sürekli telefon bağlantısı içinde hastalığın gidişini uzaktan izlerler. Bu yöntem henüz Türkiye’de uygulanmamaktadır.
Avrupa Diyaliz ve Organ Nakli Derneği’nin son verileri, evde diyaliz uygulamasından yararlanan hastaların rehabilitasyon ve yaşam süresi açısından bu tedaviyi hastanede gören hastalardan daha iyi durumda olduğunu göstermektedir.
Diyaliz gerçek böbreğin bütün işlevlerini değil, yalnızca temizleme işlevini yerine getirir. Dolayısıyla hastalarda bir dizi klinik sorun sürer. Bunlar kansızlık, yüksek tansiyon, polinevrit ve kalsiyum-fosfor metabolizmasının bozulmasına bağlı olarak kemiklerden kalsiyum boşalmasının yol açtığı kemik-iskelet bozukluktandır.
Son yıllarda bu sorunlar tek tek yeniden ele alınmış ve bir bölümüne yeterli çözümler getirilmiştir. Bu konuda sağlanan büyük ilerlemeler dikkate alındığında diyalizin çok yakın gelecekte tam anlamıyla yetkİnleştirileceği söylenebilir. Böylece daha birkaç yıl önceye değin ölüme mahkûm sayılan hastaların hemen hepsinin yaşama döndürülebileceği kabul edilmektedir.