Diyabet Tipleri
Diyabetin 3 tipi vardır.
Tip 1 Diyabet
Çocuklarda ve gençlerde sık görülür. Pankreas bezi insülin hormonunu üretemez. Bu nedenle bu kişiler dışarıdan uygulanan insülm hormonuna tamamen bağımlı olarak yaşarlar. Tip 1 diyabeti olanlar gün içinde birkaç kez kan şekerlerini kontrol eder ve kendilerine insülin hormonu enjekte eder. Stres, fiziksek yorgunluk, kötü beslenme gibi etkenlerin hastalıklarını kötüleştirdiğini bilirler. Gebelik de onlar için hem fiziksel hem de psikolojik bir stres olarak kabul edilir.
Tip 2 Diyabet
Bu diyabet türü çok daha yaygındır. Ne yazık ki toplumumuzun şişmanlaması nedeniyle görülme sıklığı da artmaktadır. Vücudumuzun insülin üretimi artan kilolarımıza uyum göstermekte güçlük çeker. Vücut yeterli insülm salgılayama-dığmda ya da hücreler her zaman insülini “dinlemeyip” yeterli şeker girişine izin vermediğinde gelişir. Her iki durumda da, kanda gerekenden fazla şeker kalır. Kimi durumlarda egzersiz ve uygun bir diyet kan şekerini kontrol etmek için yeterli olabiliyorken, kimi durumlarda da kan şekerini düşürmek için ağızdan verilen ilaçlar ve hatta insülin önerilmektedir.
Gestasyonel Diyabet
Buna gebelik diyabeti de diyebiliriz ve glukoz intoleransma sadece gebelikte rastlanır. Günümüzde 200 gebenin 57inde gestasyonel diyabete rastlanmaktadır. Plasenta tarafından üretilen hormonların etkisi ile bu diyabet tipi daha çok gebeliğin ikinci yarısında ortaya çıkar. Sıklıkla doğumu takiben düzelir. Bu gruptaki hastalarda gebelik sonrası dönemde Tip 2 diyabet geliştirme riski % 40-60 civarındadır. Bu gebelerin çoğunun ailesinde diyabet öyküsü vardır ya da önceki gebeliklerinde de diyabetle karşılaşmışlardır.
Gestasyonei diyabet kimlerde daha sık görülür?
• Kilolu olanlar, az hareket edenler
• 30 yaşından sonra gebe kalanlar
• Yüksek kan basıncı ve kolesterolü olanlar
• Ailesinde diyabet öyküsü olanlar
• Önceki gebeliğinde gestasyonel diyabet geçirmiş olanlar
• Önceki gebeliğinde 4,5 kg üzerinde çocuk doğurmuş olanlar
• Polikistik över sendromu olanlarda
Geçmişte sadece yüksek risk faktörü taşıyanların kanda şeker yükleme testi yaptırmaları istenirken, günümüzde, bizim ırk karakteristiklerimiz de göz önünde bulundurularak, tüm gebelerin hamileliklerinin 24 ile 28. haftaları arasında bu testi yaptırması önerilmektedir.
Şeker yükleme ya da diğer adı ile oral glukoz tarama testinde, 50 gram şeker solüsyonu içtikten 1 saat sonra kan örneğiniz alınarak glukoz seviyeniz ölçülür. Eğer kan şekeriniz 140 mg/dl değerinin altında ise normal olarak değerlendirilir. Ölçüm bu değerin üstünde çıkarsa, en az 8 saatlik bir açlık sonrasında 100 gramlık ikinci glukoz yüklemesi ile 3 saatlik bir bekleme sürecine girilir. Her saat başı kan örneği alınıp kan şekeriniz değerlendirilir. Bu ölçümlerde en az iki değer yüksek çıkarsa sizde gestasyonel diyabetin gelişmiş olduğu söylenebilir. Eğer ikinci yükleme testi normal çıkarsa, hastanın klinik durumuna, bebeğin tahmini ağırlığına (iri bebek olasılığı) ve amniyon sıvısı durumuna göre (amniyon sıvısının normalden fazla olması) takibe devam edilebilir. Gerekli durumlarda da 3 saatlik test 4-6 hafta sonra tekrarlanabilir.