Yapay beslenme, ağır beslenme bozukluklarının tedavisinde ya da beslenmeyi aksatan büyük cerrahi girişimlerden sonra uygulanan bir tedavi yöntemidir.
Yapay beslenme tekniğinin seçimi olguya göre yapılmalı, ortaya çıkabilecek yarar ve sakıncalar değerlendirilmelidir.
Metabolizması normal olan bireyde mide sondasıyla uygulanan yapay beslenme, daha doğal ve ekonomik olması nedeniyle yeğlenmelidir. Bu durumda hasta daha kolay izlenebilir, metabolizmanın işleyişi ve bağırsak sisteminin yapısı da değişmez.
Buna karşılık, iki önemli sakıncası da vardır: Verilebilecek kalori miktarı (genellikle günde 2.500 kalori) kısıtlıdır. Ayrıca, besinler kısa süre içinde verildiği zaman ishal ortaya çıkar; bu nedenle en fazla besin miktarına ulaşmak için 3-4 gün gerekir.
Mide-bağırsak kanalının kullanılamadığı olgularda damar yoluyla beslenme tüm metabolizma gereksinimini karşılayabilir. Ne var ki, uzun süre (3-4 hafta) sindirim kanalının kullanılamaması bağırsak epitelinde erimeye yol açar. Bu durum ağız yoluyla beslenmeye yeniden geçildiğinde göz önünde tutulmalıdır.
Hastanın vücudundaki yıkım süreçleri (katabolizma) artmışsa ve mide-bağırsak sistemi kullanılabiliyorsa her iki yapay beslenme yöntemi birlikte uygulanır. Böylece her ikisinin sakıncalı yönlerinden kaçınılmış ve yararları birleştirilmiş olur.