Dalak, karnın sol üst köşesinde diyaframanın hemen altında, vücudun arka kısmında, omurgaya yakın, 16 cm, uzunluğunda, 60 cm. eninde, 4 cm. kalınlığında bir organdır. Dalak dokusu beyaz ve kırmızı pulpa olmak üzere iki kısımdır ve bağ dokusundan yapılmış bir kapsülü vardır.
Kırmızı pulpanın süngerimsi yapısı dalağın kan depolamasını sağlar. Dalak büzüldüğünde genel dolaşıma kan verir. İnsan veya hayvan hareket ettiğinde kanın hacmini koruyan dalaktır. Kedi ve köpeklerde bol miktarda kas lifleri bulunduğundan bunların kasılması ile birikmiş kan gerektiğinde dolaşıma atılır. Köpeklerde yapılan birçok denemeler dalağın görevlerini anlamamıza yardımcı olmuştur. Dalağın fonksiyonları arasında lenfosit yapımı ve eritrosit yıkımı önemli bir yer alır. Bazı durumlarda dalağın kan yapma işlevi yeniden başlar. Lenf düğümlerinin lenf dolaşımı için gördüğü süzgeç görevini karaciğer ile birlikte dalak da kana karışmış canlı ya da cansız cisimcikler için görür. Bağışıklık olayında makrofaj denilen hücrelerden başka dalaktaki lenfositlerin de görevi vardır. Kandan gelen an-tijenik uyarı sonucu bir kısım lenfositler immunglobulin (İgm) imal eden plazma hücrelerine dönüşür. Yani antikor yapımında görev alır.Dalağın büyümesine splenomegali, fazla çalışmasına hipersplenizm denir. Bazı karaciğer sirozlarında, sıtma, kala – azar gibi kronik infeksiyonlarda,, lösemi gibi kon hastalıklarında ve Hodgkin hastalığında dalak büyür ve genellikle kansızlığa neden olabilir. Bu gibi durumlarda dalağın çıkarılmasının yani splenektomi yapılmasının yarar sağladığı görülmüştür. Ayrıoa trafik kazalarında yırtılan dalak iç kanamaya neden olarak insanın yaşamını tehlikeye sokkabilir. Derhal yapılacak bir dalak çıkarma ameliyatı, kazaya uğrayanın hayatını kurtarabilir. Dalağın çıkarılması bütün önemli görevlerine karşın, yaşamın sürdürülmesine engel teşkil etmez. Yalnız küçük çocuklarda yapılan splenektomilerden sonra özellikle pnömokok ve hemofilus influenza gibi kapsüllü bakteri enfeksiyonları tehlikeli olabilir.