Bu yaşlarda çocuğa denge, beceri, güç, hızlı tepki gösterme gibi özellikler kazandırılmalıdır. Bu fiziksel özellikler çocuğun kendine güven duymasını sağlayacaktır.
Çocuk dört yaşından sonra oyunu zevk değil, bir iş olarak görmeye başlar. Yalnız kaldığı süre azalır, bir arkadaş ya da arkadaş grubuyla oynamaya başlar. Bazı egzersizleri tek başına yapmaya başlar, bazı karmaşık beden hareketlerini kolayca öğrenebilir. Bu yaşta denge tekerleklerini çıkarıp, bisiklete binmeyi öğrenecek, ileri geri gitmenin tadını çıkaracaktır. Özellikle tehlikeden hoşlanan gözü kara çocuklar yedi, hatta altı yaşında bisiklete binerken ellerini bırakır, selenin Üzerine ayaklarını koyar ya da ön tekerleği kaldırıp arka tekerlek üzerinde gitmeyi denerler.
Denge gerektiren ve gerçek bir spor olan bir başka oyun da paten kaymaktır. Çocuklar hiç zorlanmadan, kısa sürede paten kaymasını, ileri geri rahatlıkla hareket etmesini öğrenirler. Zamanla daha zor hareketleri de yapmaya başlayarak kayarken çömelir, tek ayağının üzerinde gider, küçük saltolar yapar, öteki çocuklarla birlikte kaymaya başlarlar. Bu yaşlardaki çocuklar bir öğretmen tarafından eğitilebilir, artistik patinaj için ciddi çalışmalara başlayabilirler.
Dört yaşına gelmiş çocukların kolayca öğrenebilecekleri, sonradan ciddi bir spor etkinliği haline gelecek bir başka oyun da kayaktır. Kayağa en basit hareketlerle başlayan çocuklar bir tepeye çıkıp inmeye başlayınca bu sporun kendileri için vazgeçilmez bir zevk haline geldiğini göreceklerdir.
Denge gerektiren öteki oyunları çocuk kendiliğinden ya da okuldaki öğretmen ya da arkadaşlarından Öğrenebilir.
GÜÇ VE HIZ
Çocuk ilk yıllarda güç gerektiren oyunlarla ilgilenmez. Ama altı- sekiz yaşlarına geldiğinde kaslarını da kullandığı oyunlara yönelir. Bu tür oyunların başında tırmanma gelir. Ağaca, duvara, çocuk parklarmdaki parmaklıklara, zincirlere ve birbirine geçmiş tüplere tırmanmak çocuğun ilgisini çeken oyunlardandır. En yüksek noktaya tırmanmak, çocuğun Öteki çocuklardan üstün ya da onlarla eşit olma arzusunu ya da ele geçirilmek istenen cisme karşı bir meydan okumayı temsil eder. Bazen kendi kendine meydan okumanın da bir göstergesi olabilir.
Tırmanma güç kadar denge de gerektiren bir oyundur ve dikkatli davranmazsa çocuk düşüp bir yerini incitebilir. Çocuklar aynı oyunları çoğu zaman üst üste tekrar ederler. Sürekli tırmanıp inmek çocuğun kas yapısını güçlendirir. Dört-sekiz yaşlar arasında çocukların belirli uyanlara hemen tepki verme ve bazı zorlu hareketleri yapma yetenekleri yavaş yavaş gelişir. Ona bir top verdiğimizde, topu hemen havaya attığını, daha sonra yakalamaya çalıştığını, bir duvarda ya da yerde sektirip yeniden tuttuğunu görürüz. Hafif, ince, havayla şişirilmiş toplarla çocuk çok eğlenir. Havaya attıktan sonra yere düşürmeden yeniden fırlatır ve bunu birçok kez tekrarlar. Birkaç çocuk bir araya gelince bu oyunu çok sayıda tekrarlamak için yansır ve her defasında oyunu daha zor hale getirirler.
Topla oynanan başka oyunlar da vardır. Hafif bir raketle oynanan top oyunlannı yüzyıllardan beri çocuklar çok severek oynarlar. Çocuk yedi-sekiz yaşlarında bu oyunları biraz zorlansa da öğrenebilir.
Çocuk olgunlaşmaya başladığı bu yaşlarda öğretmen denetiminde, ciddi ve disiplinli bir biçimde spor çalışmalarına başlayabilir.. Örneğin öteki çocuklarla birlikte jimnastik yapabilir, düzenli atletizm çalışmalarına katılabilir. Ama bu çalışmalar belirli bir spor dalında ilerleme amacını değil, herhangi bir spor için fiziksel alıştırma niteliğini taşımalıdır. Salon çalışmalarına fazla zaman ayırmamak yararlı olur. Çünkü bu yaşlarda çocuğun özgürlüğünü hissetmeye ve eğlenmeye gereksinimi vardır. Çocuk 15-20 dakikalık bir ciddi çalışmadan sonra serbest bırakılmalı ve kendi hayal gücüyle oynaması sağlanmalıdır.
Çocuk bu yaşlarda yalnızca suyun üzerinde kalmayı değil, aynı zamanda değişik yüzme stillerini de öğrenebilir. Bilinçli bir yüzme öğretmeni çocuğu belirli zamanlarda serbest bırakacaktır. Böylece çocuklar suyun içinde en sevdikleri ya da içlerinden gelen hareketleri düzensiz ve hatalı olsa da Özgürce yapabileceklerdir. Havuzda koşmak, yürümek ya da bir topla oynamak onların çok hoşuna gidecektir.
Çocuklar dansa ya da artistik jimnastiğe de yöneltilebİlir. Müziğin ritnüyle hareket etme insanda içgüdüseldir ve bilinçli yapılan hareketlerden daha az yorucudur. Çocuk her geçen gün daha fazla hareket öğrenecek ve giderek daha bilinçli bir yaklaşımla bazı kuralları doğru bir biçimde yerine getirmeye başlayacaktır.
Bu sporlar çocuğun gücünü artıracak, hareket yeteneğim geliştirecek, en önemlisi de hareketlerim denetleme alışkanlığım kazanmasını sağlayacaktır.
Judo, karate gibi sporlara çocuk bu yaşta rahatlıkla başlayabilir. Bu sporlar yalnızca kaslarını geliştirmesini değil, aynı zamanda mücadele anlayışı, fiziksel kontrol, disiplin ve karşısındakine saygı göstermeyi öğrenmesini de sağlayacaktır. Bu özellikler çocuğun yalnızca belirli bir sporu uygulaması için değil, aym zamanda öteki sporlan yapması ve toplumsal ilişkilerini düzenlemesi açısından da önemlidir.
TAKIM OYUNLARI
Çocuklar yedi- sekiz yaşma geldiklerinde futbol, mini basketbol gibi karmaşık takım oyunlarını oynamaya başlayabilirler. Bu oyunlar belirli kurallann varlığı, disiplinin gerekliliği, iki grup oyuncunun karşı karşıya oynaması, belirli bir amaç taşıması ve zafer arzusu gibi bazı ortak Özelliklere sahiptir.
Bu tür oyunlara yeni başlayan çocuklara karşı başlarda sabırlı olmak ve birçok şeye göz yummak gerekir. Çünkü başlangıçta çocuklara ne kural, ne de oyun biçimi öğretilebilir. Bu nedenle öncelikle kuralsız ya da az kurallı bir oyunla işe başlanmalı, çocukların kendilerini ve birbirlerini incitecek hareketler yapmamalanna Özen gösterilmelidir. Öğretmenin ilk öğreteceği kurallar karşı smdakine saygı ve Özdenetim olmalıdır.
Oyunun sonunda elde edilecek zafer, oyunu daha ilginç hale getirme açısından yararlıdır, ama oyunun tek amacı haline getirilmemelidir. Zafer için ödüller ya da başansızlık için cezalar kesinlikle verilmemelidir. Takımlar arasında oyuncu değiştirmek (bir maç sırasında da olabilir) sürekli aym takımın yenen, ötekinin yenilen oima riskini ortadan kaldırır.
Futbol gerçek bir sahada değil, çok daha küçük futbol sahalarında oynanmalıdır. Çocuklar sahanın bir ucundan ötekine fazla yorulmadan koşabilmelidirler. Takımlar 11 değil, 5 ya da 6 kişilik olmalıdır. Bu yaşlarda kız ve erkekler arasında fiziksel bir fark yoktur. Bu yüzden kızlar ve erkekler aynı oyunda birbirlerine karşı oynayabilirler. Aym şeyler mini basket için de geçerlidir.
Bu tür takım oyunları vücudun uyumlu bir biçimde gelişmesini sağlar, kas ve kemik yapışım güçlendirir. Takım oyunlarında hayal gücü ve inisiyatif çocuğun kendini geliştirmesi ve başkalarına kanıtlaması açısından büyük Önem taşır.
Bu sporlar yalnızca fiziksel hareketleri geliştirip metabolizmaya yarar sağlamakla kalmaz, aynı zamanda çocuğun büyümesine ve olgunlaşmasına da yardımcı olur. Çocuk spor sayesinde dikkatini belirli bir şey üzerinde yoğunlaştırma, değişen durumlara göre yeni kararlar alabilme gibi psikolojik olarak olgunlaşmasını sağlayacak birçok özellik kazanır.