Baba-çocuk ilişkisinin özelliği ve yapısı çok önemlidir. Baba, oluşturmak istediği otorite ve disiplini, korkutarak yapmak isterse, çocuk da dış dünyayı korkutucu olarak görebilir. Baba, erkek çocuk için model, kız çocuk için ise karşı cinsin temsilcisidir.
Babalık görevi, tıpkı annelik gibi çocuğa sahip olma isteğiyle başlar. Baba adayının, çocuğuyla olan ilk iletişimi, anneye gebelik döneminde yardımcı olmasıyla başlar. Günümüzün koşullarında babanın çocuğun eğitimindeki yeri genişlemiştir. Çalışan annelerin çoğunlukta olmasıyla babanın sorumluluğu da da artmaktadır.
Bazı uzmanlar, annenin bebekle olan ilişkisinin bebeğin ileri yaşlardaki kişiliğini ve sosyal ilişkilerini büyük ölçüde şekillendirdiğini savunurlar. Diğer taraftan da babanın iki yaş evresinden sonraki dönemlerinde etkili olduğu belirtilmektedir. Yapılan çalışmalarda baba-çocuk ilişkisinin; zeká, psiko-seksüel ve kişilik gelişimini etkilediği ortaya çıkmaktadır. İlk iki yıldan sonra artık çocuk anne ve babaya eşit mesafededir. Baba, çocuk için dış dünyanın ilk temsilcidir. Bu nedenle baba-çocuk ilişkisinin ilk adımlarının atıldığı bu dönemde aynı şekilde çocuğun dış dünyayla ilgili düşüncelerinin de ilk adımları atılmış olur. Bu anlamda olumlu baba-çocuk ilişkisi, çocuğun dış dünyaya daha güvenle bakmasını sağlar. Buna paralel olarak çocuğun kendi kafasında oluşturduğu baba modeli de çocuğun ileride dünyaya bakışının temellerini oluşturur.
Erkek çocuklar erkeksi gücü, mücadeleyi, rekabeti, yenme ve yenilmeyi baba faktörü ile tecrübe eder. Ayrıca erkek çocuk beş yaşından sonra kendi cinselliğini fark etmeye başlayınca babayı rolüne bürünür onun gibi olmaya çalışır. Kızlar ise erkek dünyasına ait ilk düşüncelerini babaları ile oluştururlar. Anne ve babanın çocuğun eğitimindeki yeri birbirini tamamlar ve destekler özelliktedir. Baba, genellikle disiplini sağlayan, anne ise aileyi bir arada tutan kişi olarak tanımlanır ve kabul edilir. Anne, kız çocuk için model, erkek çocuk için karşı cinsin temsilcisidir.
Daha iyi bir baba olmak için
Çocuğun gelişimi anne karnında oluşumuyla birlikte takip edilmeli.
Çocuğunuz üzerinde korkuya dayalı bir disiplin uygulamak son derece yanlış olacaktır. Sizinle rahat ve açık bir ilişki kurabilmesi için ona imkan tanıyın. Tam tersi olarak tamamen disiplinsiz, kuralsız ve kontrolsüz bir disiplinin de çocukta olabilecek olumsuz etkilerini göz ardı etmemelisiniz.
Annelerin yaptığı gibi sizler de çocuğunuza onu her koşulda sevdiğinizi göstermelisiniz.
Çocuğunuzun zihinsel ve cinsel gelişimi için siz de mutlaka anne-çocuk ilişkisinin içinde olmalısınız.
Çocuğunuza yalan söylememeli ve verdiğiniz her sözü tutmaya çalışın, tutamayacağınız sözleri vermeyin.
Çocuğunuzun ve sizin ortak sevdiğiniz birlikte yapabileceğiniz bir aktivite bulmalısınız.
Çocuğunuzun fikirlerini dinleyin ve görüşlerinizi onunla paylaşın.