C-REAKTİF PROTEİN
Bu proteinler genellikle iltihaplanmanın başlangıcından itibaren 24 ila 48 saat içerisinde üretilir. C-reaktif protein testi yapmak, belli bir hastalığa işaret etmeye yaramasa da, altta yatan iltihaplanmayı ortaya çıkarabilir. C-reaktif proteinler, romatizmal ateş, artrit, koroner arter hastalığı ve diğer hastalıklarda üretilebilir.
KREATİN KİNAZ (CREATİN KİNASE -CK)
Bu enzim, başlıca kalp kasında ve diğer kaslarda bulunur. Kalp kası veya diğer kas dokuları hasar gördüğünde, CK kana karışarak kandaki enzim seviyesini yükseltir. CK (özellikle de “MB” denen bir türünün) seviyelerini ölçmek, kalp krizini teşhis etmede sıklıkla kullanılır. Kandaki seviyeler, aynı zamanda çeşitli kas hastalıklarında da yüksektir.
KREATİNİN
Kreatinin, böbreklerde kandan doğal olarak temizlenen atık bir maddedir. Belli aralıklarla kandaki kreatinin seviyesini ölçmek, böbreklerin ne kadar iyi işlediğini anlamaya yarar.
FERRİTİN
Ferritin, vücudun demir depolamasına yardım eden bir proteindir. Kandaki ferritin seviyesini ölçmek, vücutta ne kadar demir depolandığını anlamaya yardımcı olur. Bu test, demir eksikliğini veya demir fazlalığını teşhis etmede kullanılır.
FOLAT (FOLİK ASİT)
Folat, birçok vücut işlevinde önemli rolü olan bir grup vitamine (bunlara folik asitte dahildir) verilen genel addır. Genellikle hamilelikte daha sık görülen folat eksikliği, anemiye, anormal fetal gelişime, saçlarda kırlaşmaya ve diğer rahatsızlıklara sebep olabilir. Folat eksikliği, damar sertliğine yol açan faktörlerden biri olabilir.
FOLİKÜL UYARICI HORMON (FOLLİCLE-STİMULATİNG HORMONE -FSH)
Bu hormon, hipofiz bezi tarafından üretilir; erkeklerde sperm, kadınlarda yumurta gelişimini başlatır. FSH seviyesini ölçmek, üremeye ilişkin sorunları veya menopoz başlangıcını teşhis etmeye yardımcı olabilir.
GLİKOZ
Glikoz (kan şekeri), yiyeceklerin, bağırsaklarda kana emilen ve daha sonra da hücrelere enerji sağlamak için kullanılan, parçalanmış bir ürünüdür. Glikoz seviyelerini ölçmek, anormal derecede yüksek glikoz seviyelerini (diyabette meydana gelir) ve anormal derecede düşük glikoz seviyelerini (diyabet tedavisini gerekenden fazla ve uzun tutma halinde ve diğer nadir görülen rahatsızlıklarda meydana gelir) teşhis etmede faydalıdır.
GLİKOZ TOLERANSI
Bu test, şeker bakımından zengin bir yemeği takip eden birkaç saatlik bir süre içerisinde, farklı zamanlarda kandaki glikoz seviyesini ölçmek için kullanılır. Testten önceki birkaç gün boyunca özel bir diyet uygularsınız ve daha sonra içinde belli bir miktar glikoz bulunan bir içeceği içersiniz. Test, çoğunlukla diyabet teşhisinde kullanılır.
HEMATOKRİT
Bu test, toplam kan hacminin ne kadarını alyuvarların oluşturduğunu anlamak için kullanılır. Farklı anemi türlerinin teşhisinde kullanılabilir. Bu test, tam kan sayımı dahilinde yapılır.
HEMOGLOBİN
Hemoglobin, alyuvarlarda bulunan bir maddedir. Akciğerlerden aldığı oksijeni vücudun her yerine taşır ve karbon dioksiti toplayarak, dışarı atıldığı yer olan akciğerlere geri taşır. Hemoglobin testi ile. kansız olup olmadığınız anlaşılabilir.
HEMOGLOBİN ELEKTROFOREZİ
Bu test, orak hücre anemisi gibi genetik kan hastalıklarında görülen, anormal bir hemoglobin türünün varlığını tespit etmede kullanılır.
DEMİR
Bu metal, alyuvarlardaki oksijen taşıyan madde olan hemoglobinin önemli bir parçasıdır. Kötü beslenme, yetersiz emilim veya kronik kanamaya bağlı demir eksikliği, demir eksikliği anemisine yol açabilir. Demir testi ile, kanda ne kadar demir olduğu belirlenir.
DEMİR BAĞLAMA KAPASİTESİ
Bu testte, demiri, kan dolaşımı vasıtasıyla yeni kan hücreleriyle birleştiği yer olan kemik iliğine taşıyan, transferlin proteini seviyeleri ölçülür. Genellikle aneminin sebebini anlamak için yapılır.
LAKTAT DEHİDROJENAZ (LDH)
LDH, doğal olarak kalp, karaciğer, akciğerler ve böbreklerin dokusunda bulunan bir enzimdir. Bu organlardan biri hasar gördüğünde, kan dolaşımına LDH salınır. Bu test, kalp krizinin, karaciğer hastalığının veya alyuvarların yok olmasına sebep olan hastalıkların teşhisinde yaygın olarak kullanılır.
KURŞUN
Kurşun, vücutta yalnızca çok küçük miktarlarda bulunan bir metaldir;
KISMİ TROMBOPLASTİN ZAMANI (PARTİAL THROMBOPLASTİN TİME -PTT)
Bu test ile, vücudunuzda pıhtılaşmanın ne kadar iyi gerçekleştiği ölçülür. Kanın pıhtılaşmasına yardımcı olan farklı kan maddelerinin düşük seviyelerini tespit etmeye yarar. Test, ameliyattan önce, kam sulandıran ilaçlar kullanan kişileri izlemek ve hemofili gibi hastalıkları teşhis etmek için yapılır.
FENOBARBİTAL
Fenobarbital, nöbetleri kontrol altına almak için kullanılan bir ilaçtır; aynı zamanda yatıştırıcı olarak da kullanılır. Kandaki fenobarbital seviyesi, dozajın nöbetleri denetim altında tutmaya yetecek kadar yüksek olduğundan, ancak zehirleyici bir reaksiyona sebebiyet verecek kadar yüksek olmadığından emin olmak için ölçülür. Bilinmeyen sebeplerden ötürü bilinç kaybı yaşayan kişilerde, bir doz aşımı söz konusu olup olmadığını anlamak için, genellikle kandaki fenobarbital seviyesi ölçülür.
FENİTOİN
Fenitoin, başlıca nöbet bozukluklarının tedavisinde kullanılan bir antikonvülzandır. Kandaki fenitoin seviyesi, dozajın nöbetleri denetim altında tutmaya yetecek kadar yüksek olduğundan, ancak zehirleyici bir reaksiyona sebebiyet verecek kadar yüksek olmadığından emin olmak için ölçülür.
FOSFAT
Fosfatlar, enerjinin depolanmasında ve kullanılmasında ve diğer önemli vücut işlevlerinde rol oynarlar. Fosfat ölçümleri genellikle, kemik ve böbrek hastalıklarının ve paratiroid hormondaki anormalliklerin teşhisinde kullanılır.
TROMBOSİT SAYIMI
Trombositler, kanın pıhtılaşmasında rol oynayan, küçük, disk şeklinde hücre parçacıklarıdır. Bu testte, kan numunesindeki trombosit miktarları ölçülür. Yüksek veya düşük miktarlarda bulunması, normal kan pıhtılaşma sürecini değiştirebilir ve birkaç hastalıkta rastlanan bir durumdur.
POTASYUM
Potasyum, kasların düzgün işleyişi, sinir sinyallerinin iletimi ve diğer vücut işlevleri için gerekli olan bir mineraldir. Potasyum seviyelerindeki ciddi dengesizlik, düzensiz kalp atışlarına sebep olabilir. Düşük potasyum seviyeleri genellikle, bir hastalıktan ziyade, idrar söktürücü ilaçlardan kaynaklanır. Potasyum ölçümü, çoğunlukla, idrar söktürücü ilaç kullanan kişilerin kanındaki miktarı değerlendirmek için yapılır.
PROLAKTİN
Prolaktin, hipofiz bezi tarafından üretilen bir hormondur. Memelerde süt üretimi ve memeleri emzirmeye hazırlamada, estrojen ve diğer homonlarla birlikte rol oynar. Kanda yüksek miktarlarda bulunması, hipofiz bezinde tümör olmasından kaynaklanır ve emzirmeyen kadınlarda memelerden süt gelmesine, memelerde şişkinliğe ve erkeklerde cinsel iktidarsızlığa yol açabilir.
PROSTAT SPESİFİK ANTİJEN (PSA)
PSA, prostat bezi tarafından üretilen bir hormondur. Prostat kanseri olan birçok erkekte PSA seviyeleri yüksektir, ancak kansere yol açmayan prostat soaınlanna sahip erkeklerde de, PSA seviyelerinin yüksek olduğu görülür. Prostat kanseri tedavisi gören erkeklerde, PSA seviyelerinin düşüşe geçmiş olması, tedavinin sonuç vermeye başladığının göstergesidir.
PROTROMBİN ZAMANI (PROTHROMBİN TİME -PT)
PT, kanın pıhtılaşma kapasitesini ölçen ve belli bazı kan pıhtılaşma faktörlerinin kandaki seviyelerini gösteren bir testtir. Test genellikle ameliyattan önce, karaciğer hastalığını teşhis etmek veya kanı sulandıran ilaçlar kullanan kişileri izlemek için yapılır.