Böbrek Taşı Nedir?
Prof. Dr. Sinan Zeren: Normalde böbreklerimiz kandan süzülen, vücut için gereksiz olan fazla sıvıyı idrar şeklinde atar. Bu sırada bazı katı maddeler idrar yollarının içine çökerek böbrek taşlarını oluşturur, idrarı oluşturan suyun az, beraberinde atılan maddelerin fazla olması, idrar içinde taş oluşumunu engelleyici bazı maddelerin azlığı gibi faktörler böbrek taşlarında rol oynar.
Kimler Risk Altında?
Prof. Dr. Sinan Zeren: Erkeklerde 2-3 misli daha fazla görülür. Taş öyküsü olan hastaların yarısında sonraki 10 yıl içinde tekrar taş oluşumu rastlanır.
Diğer risk faktörlerini şöyle sıralayabiliriz:
• 20-40 yaş arasında olanlar,
• Ailede taş öyküsü,
• Tek ya da anormal yapıdaki böbrekler,
• Sık idrar yolu enfeksiyonu geçirenler,
• Kullanılmakta olan ilaçlar (bazı idrar söktürücüler, mide asidini azaltıcı ilaçlar, guatr ilaçları, kalsiyum, D vitamini,
C vitamini, kortizon, bazı antibiyotikler),
• Proteinden zengin beslenenler,
• Az su içenler,
• Fazla hareket etmeyenler, yatalak hastalar,
• Bazı ince bağırsak hastalıkları veya ameliyatları geçirmiş olanlar,
• İdrarda kalsiyum, oksalat, ürik asit gibi minerallerin yüksek düzeylerde bulunması,
• idrarda sitrat azlığı (sitratın taş oluşumunu önleyici etkisi vardır),
• İdrar pH’ındaki değişiklikler (çok düşmesi ya da çok yükselmesi),
• Aşın egzersiz yapan, sıcak iklimlerde yaşayan, sıcak ortamlarda çalışmak zorunda olan kişiler (daha çok terlemeyle sıvı kaybettiklerinden idrar miktarları azalır).
Böbrek Taşlarının Hepsi Aynı Yapıda mıdır?
Prof. Dr. Sinan Zeren: İdrar yollarında çok farklı yapıda taşlar oluşabilir. Kalsiyum taşları en sık görülen taşlardır. Sıklıkla kalsiyum oksalat bazen de kalsiyum fosfat yapılarında oluşurlar. Kalsiyum ve oksalat idrarda fazlaysa bu tür taşların oluşumuna neden olurlar. Vücuttaki paratiroid hormonunun fazlalığı, kanser, bazı böbrek hastalıkları bu tür taşlara zemin hazırlayabilir. Enfeksiyon taşları genellikle iri böbrek taşları halinde karşımıza gelirler. Bazı mikroorganizmaların idrardaki üreyi parçalayan enzim salgılamasıyla alkali hale gelen idrarda çöken taşlardır. Kadınlarda daha sık görülür. Ürik asit taşları etten zengin diyetle beslenenlerde oluşan asit yapıdaki idrarda çöken taşlardır. Gut hastalığı ve bazı kemoterapiler oluşumunu kolaylaştırır. Direkt çekilen röntgen filmlerinde görünmeyen taşlardır. Ultrasonografi bilgisayarlı tomografi incelemeleri ile tanı konur. Sistin taşları sistin metabolizmasının bozuk olduğu durumlarda görülebilen taslardır. Çok nadir görülür ancak sık nüks ederler.
Böbrek Taşlarının Belirtileri Neler?
Prof. Dr. Sinan Zeren: Böbrek içinde yerleşmiş olan taşlar eğer idrar akışını engellemiyorsa şiddetli ağrıya neden olmaz. Bel ve sırt bölgelerinde hafif adale ağrısı benzeri yakınmalar olabilir. Böbreğin tamamı taşla dolu olduğu halde hasta hiç rahatsızlık hissetmeyebilir. Ağrı, taşın idrar yolunu tıkadığı durumlarda ortaya çıkar. Tıkanmanın ani ve tama yakın olması şiddetli taş sancısına neden olur. Ağrının nedeni taşın gerisindeki idrar yolu içinde basıncın artmasıdır. “Doğum sancısından bile kötü” diye tarif edilen ağrı sırasında sıklıkla bulantı, kusma gözlenir. Ağrı, taş böbrek çıkışını tıkıyorsa ya da üretere (böbrekle mesane arasındaki kanal) yeni girmişse, genellikle böbrek üzerinde veya sırtın yan tarafında hissedilir. Taşın aşağıya doğru inmesiyle birlikte ağrı da kasıklara doğru yer değiştirir, îdrar yollarında taşı olan hastalarda görülebilen diğer bir bulgu ise genellikle idrar renginin hafif pembeleşmesi şeklinde tarif edilen idrarda kanamadır. Ayrıca idrarın bulanık ve tortulu gelmesi, kokulu idrar yapma gibi bulgular da olabilir. Bir de idrar yolu taş hastalığına sıklıkla enfeksiyon eşlik eder. İdrar yaparken yanma, sık idrara çıkma gibi bulgular görülebilir. Enfeksiyonun böbrekleri etkilediği durumlarda yüksek ateş gözlenebilir.
Nasıl Tanı Konur?
Prof. Dr. Sinan Zeren: Bazı böbrek taşları genel sağlık muayeneleri sırasında çekilen filmlerde tesadüfen saptanır. Daha sıklıkla şiddetli ağrı ve idrarda renk değişikliği olan hastalarda yapılan idrar tahlili ve ultrasonografık görüntülemeyle tanı konur. Böbrek ve mesane arasındaki kanal (üreter) içine girmiş taşların tanısında ultrasonografık inceleme yetersiz kalıyor; bilgisayarlı tomografiyle net tanı konması mümkün oluyor. Kontrast vererek çekilen görüntüleme yöntemlerinde ise böbrek fonksiyonları yanında idrar yolları anatomisinin değerlendirilmesi de mümkün.
Tedavi Seçenekleri Nelerdir?
Prof. Dr. Sina Zeren: idrar yollarında taş saptandığında eğer hastanın çok şiddetli ağrısı varsa öncelikle ağrının kesilmesi ve hastanın rahatlatılması gerekir. Daha sonra taş ya da taşlarla ilgili ayrıntılı değerlendirme sonucuna göre tedavi planlanır. Çok iri olmayan bazı taşlar böbrekten çıkıp böbrek -mesane arasındaki üreter denilen yaklaşık 4 milimetre çapındaki kanal içinden ‘fazla ağrı yapmadan’ mesaneye inebilir ve oradan da idrar yaparken üretra denilen mesaneden sonraki yol içinden geçerek dışarı atılır. Zaman zaman ağrı yapsa da yüzde 85 olguda taşlar rahat düşebilecek boyuttadır ve 2-3 günlük süre içinde idrarla atılırlar. Daha irice olan taşların düşürülmesi sıkıntılıdır. 5 milimetre çapındaki taşın düşme olasılığı yaklaşık yüzde 50’dir.