Otizm her 10.000 insandan 4’ünü etkileyen bir beyin rahatsızlığıdır. Otizm teşhisi genellikle çocukluk çağında (3 yaşlarında) koyulur ve çocuğun çevresine karşı tepkisizliği şeklinde nitelendirilir. Otizm hastalığının çok belirgin belirtileri yoktur, otistik çocuklar birbirinden farklı belirtiler gösterebilir. Bazı otistik çocuklar kendilerine gösterilen sevgiye ve şefkate karşı kayıtsız kalırlar, sosyal ilişkiler kuramazlar. Bazı otistik çocuklar hiç beklenmedik bir anda sallanmaya başlar, saatlerce hiç ses yapmadan yerinde oturur ve otururken bir anda ayaklarını yere vurmaya başlar. Bazı otistik çocuklar öğrenme güçlüğü yaşarken, bazı otistik çocukların zihni açıktır.
Otizme neden olan etkenler tam olarak bilinmemektedir; ancak bazı doktorlar kalıtsal bir durumun, nörolojik bir dengesizliğin ya da herhangi bir vücut fonksiyonunun görevini yerine getirememesinin otizme neden olabileceğini düşünmektedir. Otizmin bağışıklık sistemi ile ilgisi olabileceği de düşünülmektedir.
Otistik çocukları konu alan araştırmalar, ailelerinin bağışıklık sistemi rahatsızlıkları yaşadığını göstermiştir. Bu hastalıkların başında romatoid artrit gelmektedir. Yapılan çalışmalar, otistik çocukların ailelerinin %46’sında bağışıklık sistemi hastalıkları yaşandığım belirlemiştir. Otistik çocukların %21’inin anne-babasından en az birinin bağışıklık sistemi hastası olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle otizmin bağışıklık sistemi ile iîişkilendirilebileceği düşüncesi yaygınlık kazanmıştır. Ancak bu düşünce kesin olarak bilimsellik kazanmamıştır. Bu nedenle bazı otistik çocukların durumu, bilimsel olarak açıklanabilir bir nedene dayandırılamamaktadır.
Otizm için önerilen modern tıp tedavileri:
Danışmanlık ve psikolojik destek hizmetleri uygun görülmektedir. Sakinleştirici bir ilaç türü olan “fenotiazin antipsikotik” ilaçlar kullanılmaktadır. “Fenfluramin” ve “tioridazin” türü ilaçlar da kullanılmaktadır.
Doğal sağlık tedavileri:
■ osteopati terapileri otistik çocuklar için uygulanabilir. Bazı uzmanlar otizme neden olan etkenin doğum esnasında kafatasının sıkışması nedeniyle ortaya çıkan baş ağrıları olduğunu düşünmektedir.
■ Homeopati terapilerinin otistik çocuklar üzerinde sağladığı yarar henüz kesin olarak belirlenememiştir ancak yine de homeopati uzmanları ile konuşup terapileri başlayabilir, çocuğunuzda görülen belirtilerin hafifleyip hafiflemediğini tespit edebilirsiniz. Aşağıdaki homeopati terapileri otistik çocuklar için yararlı olabilir:
■ Sese karşı çok hassas olan, başını yerden yere vuran ve sinirleri bozulan bir çocuk için papatya idealdir.
■ Kendi kabuğuna çekilen, halının üstüne oturarak ayağa kalkmayı reddeden, sürekli sayı sayan, geceleri sürekli terleyen çocuklar için özel bir homeopati maddesi olan “silika”yı kullanabilirsiniz.
■ Genital organlarla oynamayı adet haline getiren, kendi kendine mırıldanan, her şeyden ve herkesten şüphelenen ve gülme krizlerine giren çocuklar için “ban otu” (hyoscyamus) kullanılabilir.
■ Davranışsal otizm tedavisinde besin terapileri de uygulanüabilir. Özellikle de magnezyum, B6 vitamini, ve C vitamini takviyesi önemli bir rol oynar. Otizmin sadece besin terapileri ile tedavi edilip edilemeyeceğine dair bilimsel bir bulgu yoktur. Çocuğunuz davranışsal otizm hastası ise, aşağıdaki noktaları göz önünde bulundurmanız gerekebilir:
■ 44 otistik çocuktan 15’ine uygulanan magnezyum destekli B6 vitamini tedavisi büyük bir başarı elde etmiştir. Tedaviyi alan çocukların durumunda ilerlemeler kaydedilmiştir. Tedavi bırakıldığında, çocukların durumunun daha kötüye gittiği belirlenmiştir.
■ Magnezyum destekli B6 vitamini tedavisinin “fenfluramin” ve “tioridazin” türü ilaçlardan 6 kat daha etkili olduğu ortaya çıkmıştır.
■ Otistik çocuklara yapılan C vitamini takviyesi de başarılı sonuçlar vermektedir. Doktorlar tarafından 8’er gramlık dozlar şeklinde hazırlanan özel C vtiamini terapileri otizm belirtilerini hafifletmektedir.
■ Otistik çocukların beslenme programından çıkarılan katkı maddeleri ve alerjik gıdalar da işe yaramaktadır. Bazı otistik çocukların mide bağırsak hastalıkları, çölyak hastalığı ve gıda tahammülsüzlüğü gibi vakaları yaşadığı belirlenmiştir.
Uzman bir pediatrisi olan Dr. Micheal Tettenborn, 2-15 yaşlarındaki 57 otistik çocuktan 28’inin durumunda, mantarlara karşı özel bir tedavi olan “arıti-fungal” (mantar-savar) tedaviler ve süt ve maya türü ürünlerin sınırlı olarak kullanıldığı diyetler sayesinde gelişme kaydedildiğini belirtmiştir. Bu tedavi ve diyetleri yarım bırakan 15 çocuğun durumunun kötüye gittiği, 6’sırıın durumunda ise “belli belirsiz bir gelişme” kaydedildiği bildirilmiştir.
Otistik çocukların pek çoğu, doğumu takip eden 16. aydan sonra belirti göstermeye başlamıştır. Saptanan belirtilerin arasında sosyal ilişkiler kuramama, göz kontağı kuramama, bağırsak hareketlerinde büyük değişiklikler yaşama ve antibiyotik kullanımı sırasında kötüleşme gibi durumlar yer almaktadır. Otistik çocukların sürekli susadığı, süt ve tahıllı ürünlere karşı aşırı ilgi gösterdiği, burun tıkanıklığı yaşadığı, karın şişliği, solgun bir yüz ve göz altı morlukları gibi belirtiler yaşadığı da gözlemlenmiştir.
■ Ginko biloba serbest-radikalleri yok eden ve beyni koruyan bir maddedir. Gin-ko biloba beyne giden kanın miktarını artırarak beyin fonksiyonlarını kuvvetlendirir. Ginko biloba kullandığınız başka ilaçlarla etkileşime girebilir. Bu nedenle ginko biloba kullanmadan önce doktorunuza danışmanız gerekir.
Faydalı terapiler:
Sanat terapisi, müzik terapisi, kranyal osteopati, homeopati, besin terapileri, her-balizm, geleneksel Çin terapileri.