Bu noktada oldukça yaygın birkaç yanlış görüşe değinmek, bilinçsizce girişilen rejimlerin yarardan çok zarar getireceğini açıkça gözler önüne serecektir.
• Grisini şişmanlatmaz: Grisini, galeta gibi adlarla tanınan ve peksimet gibi iyice fırınlanmış bir çeşit ekmek olan yiyecekleri rejim yaparken tüketilebilecek en uygun gıda sananların sayısı hiç de az değildir.
Grisininin nem oranı yaklaşık yüzde 3’tür. Bu oran ekmekte yüzde 40’a ve bazen daha yüksek değerlere ulaşır. Ağırlığının önemli bir bölümü su olan ekmek yağ da içermez. Bir başka deyişle 100 gr grisininin vereceği kalori, 100 gr ekmekten çok daha fazladır. Az su içeren grisinideki un ve yağ zengin bir kalori kaynağıdır. Ekmeğin kalori değeri 100 gr’de 250, grisininin ise 400 kaloridir. Bu nedenle 100 gr grisini yiyen bir kişi 150 gr’den fazla ekmek yemiş gibi olur. Sonuç olarak grisini ekmekten daha fazla şişmanlatıcıdır ve kalori değeri daha yüksektir.
• Pirinç şişmanlatmaz: Pirinç çok yönlü, sağlıklı, besleyici ve öbür tahıllara göre daha kolay sindirilebilen bir besindir. Bütün tahıllar gibi, ağırlıklı olarak karbonhidrat içerir. Mideden hızla geçer; bağırsaklarda daha uzun süre kalır. Emilme yüzdesinin yüksek oluşu, yeniden acıkmayı kolaylaştırır. Bu nedenle pirinç genel kanının tersine kilo aldırıcı beslenmede son derece yararlı, rejim yaparken tüketilmeye ise hiç uygun değildir. Yüksek sindirilebilme özelliği hemen hiç selüloz içermemesinden kaynaklanır. Bu durum iltihaplı bağırsak hastalıklarında güvenle yenilebilmesini sağlar. Çünkü sindirim sistemini pek fazla zorlamaz.
• Yağsız peynir şişmanlatmaz: Piyasada yağsız olduğu belirtilen yerli-yabancı çeşitli peynirler vardır. Mozeralla da bunlardan biridir. Gerçekte bu süt ürünlerinin yağ oranları yüzde 20 dolayındadır ve enerji değerleri de pek düşük değildir. Örneğin 100 gr yağsız peynirin vereceği enerji genellikle 300 kaloriyi aşar.
Porsiyonu yaklaşık 200 gr kabul edersek bir tabak kıymalı makarnadan 590 kalori alınacağı, bunun da aynı miktar yağsız peynirden daha düşük kalorili olduğu görülür. Gene aynı ağırlıktaki sığır bifteği 535 kalori, bir porsiyon tereyağlı makarna 509 kalori ve bir porsiyon domatesli makarna 463 kalori verir. Yani yağsız peynirler bu yiyeceklerin hepsinden daha yüksek kaloriye sahiptir.
Zayıflamak için akşam yemeğinde birkaç dilim ekmek, birkaç bardak şarap ve zeytinyağlı karışık bir salata eşliğinde yağsız peynir yiyen bir kişi, böylece az yediğini sanarak ertesi günü karşılamaya hazırlanır. Oysa “içi ezildiği” için “gece açlığını” çay ve çöreklerle bastırır. Bu “rejim” yemeğinin, yani yağsız peynir, ekmek ve zeytinyağlı salatanın verdiği toplam enerji yaklaşık 1,000 kaloridir. Oysa kilo aldırıcı beslenme öğünleri de aşağı yukarı aynı düzeyde kalori içerir.
• Düşük kalorili hamur işleri, kepekli ekmekler, diyet yoğurdu gibi özel besinler şişmanlatmaz: Bunlar yalnızca piyasada satılan normal karşılıklarına oranla daha düşük kalorilidir. Gerçekte bu fark da sanıldığı kadar büyük değildir. Kepekli undan yapılmış makarnanın kalorisi 362, normal makarnanınki 368’dir. Kepekli ekmek 240 kalori, beyaz ekmek ise 276 kalori içerir. En az kalori içeren yağsız peynirler bile yaklaşık 250 kalori, yarım yağlı yoğurt 51 kalori, tam yağlı yoğurt 71 kalori verir.
• Şarap, bira, likör, kola, taze meyve suları şişmanlatmaz: Bu besinlerin sıvı olması kalori kaynağı olarak pek fazla hesaba katılmayabileceklerini düşündürebilir. Oysa yalnız suyun kalorisi yoktur. Bunun dışındaki bütün İçecekler kalori içerdiklerinden birer sıvı besin olarak kabul edilmelidir. Bunların gene 100 gr’si temel alındığında sek beyaz şarabın 65 kalori, sek kırmızı şarabın 70 kalori, tatlı şarabın 145 kalori, konyağın 298 kalori, biranın 51 kalori, tatlı likörlerin yaklaşık 500 kalori, meyva şuruplarının 310 kalori, portakal suyunun 50 kalori, üzüm suyunu 63 kalori, kolanın 110 kalori verdiği görülür. Bu verilerden, özellikle yaz aylarında artan içecek tüketimiyle birlikte kalori alımının da arttığı kolaylıkla anlaşılabilir. Dolayısıyla içecekler her zaman kalori içeriklerine göre değerlendirilmelidir.