■ 1970’li yıllardan bu yana, çocuklar arasında kilo alma oranı eskisinin de iki katını aştı. Bu artışın büyük bir bölümü özellikle de son on yılda gerçekleşti. Geçtiğimiz otuz yıl içinde, çocuklarda görülen obezite oranı ikiye katlandı. Amerika’da, çocukların %21’i obez kategorisine girmektedir, bu oran İngiltere’de yapılan son araştırmalara göre %14’tür. Obezite oranı çocukların ergenlik çağına girmesi ile birlikte daha da artmaktadır. Obez kategorisine giren çocuklar, %70 hatta %80 ihtimalle, fazla kilolarını yetişkinlik dönemlerine de taşımaktadır. Ciddi sağlık sorunlarının yanı sıra, obez çocuklar, ince ve güzel mankenlerin boy gösterdiği bu kültürel ortamda sosyal ayrımcılığa maruz kalmaktadır.
■ Her altı çocuktan biri damar tıkanıklığının yanı sıra kalp hastalığı riski de taşımaktadır. Bu risk öyle büyüktür ki çocuklar yirmi yaşına adım atmadan, her an kalp krizi geçirme tehdidi altındadır.
■ Peki ya öğrenme güçlüğü? Evet sağlıksız beslenme tarzı öğrenme güçlüğüne de sebep olmaktadır. 1995’te yapılan bir çalışmaya göre, işlenmiş şeker ve işlenmiş gıda maddelerinin beslenme programlarından çıkarıldığı grupta yer alan öğrencilerin IÇ’larmda bir ila onbeş arası değer artışı gözlenmiştir.
■ Yağ asidi tüketiminin en az ve en çok olduğu erkek çocuklarında davranış, öğrenme ve sağlık sorunları bakımından kıyaslamalar yapılmıştır. Omega 3 alımının düşük olduğu çocuklarda davranış bozukluğu gözlenilirken, Omega 6 alımının düşük olduğu çocuklarda öğrenme güçlüğünün yanında birçok sağlık sorunu tespit edilmiştir.
■ İlkokul çağındaki çocukların %3’ü demir eksikliğinden kaynaklanan anemi hastalığına yakalanmaktadır. Kandaki demir oranında gözlenen bu düşüş çocukların okul performansını da etkilemektedir çünkü yapılan araştırmalara göre kandaki düşük demir oranı dikkat ve konsantrasyon seviyesinin düşmesine, sinirlilik haline, IÇ’nun düşmesine, algılama zorluklarına ve başarısızlığa neden olmaktadır.
■ Çocukluğun herhangi bir evresinde yaşanmış olan beslenme yetersizliğinin, çocuğun bilişsel gelişimini ve erişkinlik dönemindeki verimliliğini yavaşlattığı çok çarpıcı örneklerle ispatlanmıştır.
■ Sağlıklı beslenmenin temelini oluşturan besin maddelerinden mahrum kalan çocukların başarısı olumsuz yönde etkilenmektedir. Örneğin, B vitamini eksikliği yorgunluğa, ilgisizliğe, olumsuz duygulara ve hatta dikkat problemlerine neden olmaktadır. B vitamini sağlam bir sinir sistemi için oldukça önemli olduğundan, bu vitaminin uzun vadede eksikliği depresyona ve nörolojik sorunlara sebebiyet verir. C vitamini eksikliği bağışıklık sisteminin zayıflamasına, kabızlığa ve diş eti sorunlarına neden olur. Kalsiyum alımının gerekenden daha az miktarda olması ise, kemik ve diş gelişimine darbe vurur; kas ağrılarına sebep olur ve gelişimin yavaşlamasına yol açar. Etrafımıza şöyle bir baktığımızda, birçok çocuğun belirtilen temel besinlerden birçoğunu yeteri kadar tüketmediğine şahit olmaktayız