Üstünlük ve Sakıncaları
Besin gruplarını ayıran beslenme bütün uzlaşmalar gibi olumlu ve olumsuz yönler taşır. Uygulanması kolay, tekdüzelikten uzak, görece daha serbest, besin listesinin istendiği kadar çeşitlendirilmesine olanak veren, ama sıkıntı ve yorgunluğa yol açmayan, psikolojik olarak hemen herkesin isteğini karşılayabilen bir rejimdir.
Bileşenleri iyi bir biçimde dengelendiği, yani günlük olarak yağ, karbonhidrat ve proteinler en uygun biçimde bir araya getirildiği için tehlikesizce, hiçbir besleyici öğe dışlanmadan uygulanabilir. Başlıca sakıncaları kalori denetiminin tam olarak yapılamaması ve olası bir kilo artışına karşı yeterli güvencenin sağlanamamasıdır.
Nasıl Uygulanır?
Besin gruplarını ayıran beslenme, yiyecek miktarının sınırlanmasına değil, yalnızca 24 saat içindeki dağılımını farklı biçimde düzenlemeye dayanır.
Sabah kahvaltısı serbestçe belirlenebilir ya da bütünüyle meyveden oluşabilir. Öğle yemeğinde miktar olarak istenen düzeyde ekmek, makarna, pirinç, patates, unlu besin ve sebze yenir. Buna karşılık et, balık, yumurta, süt ve peynir gibi protein bakımından zengin besinler kesinlikle alınmaz. Akşam yemeği ise tam tersine protein bakımından zengin besinlere dayanır. istendiği kadar, et, balık, yumurta ve peynir yenir. Tüm karbonhidratlar, yani ekmek, makarna, pirinç, patates, unlu besinler, şeker ve sebzeler akşam öğününün dışında bırakılır.
Bu sırayı değiştirmek kesinlikle yasaktır. Yani kahvaltı öğle yemeğiyle ya da öğle yemeği akşam yemeğiyle değiştirilemez. Karbonhidrat bakımından zengin bir akşam yemeği karaciğerin işlevi açısından oldukça tehlikelidir. Kandaki kolesterol düzeyini, yağ asitlerini ve lipit miktarım yükseltebilir. Uyumayı ve dinlenmeyi zorlaştırabilir. Sabahları bazı rahatsızlıklara, örneğin paslı bir dile, ağızda ağır bir kokuya, baş ağrısına ve yorgunluğa yol açar.