Multiple sclerosis bir otoimmün hastalıktır; yani, vücut yanlışlıkla, sinir liflerini kaplayan bir madde olan myelin’e saldırır.
Myelin’e olan saldırı, gelip giden bazı semptomlara neden olarak, kısmen telafi edilebilir. Mamafih, bağışıklık sisteminin saldırısı da bazı sinir liflerini (aksonlar) öldürür ve bu kalıcı işlev kaybına sebep olur. “Multiple” kelimesi, bağışıklık sistemi saldırısında vuku bulan ve plak adı verilen “çoklu ve katmerli” yara alanlarını temsil eder.
MS’e neyin sebep olduğunu ya da bağışıklık sisteminin tepkisini neyin tetiklediğini kimse tam olarak bilmiyor. Hastalık bazen ailelerde ortaya çıkıyor ve araştırmacılar, MS hassasiyetine katkıda bulunan 19’dan fazla gen bölgesi buldular. Buna bağlı olarak; MS’e ilişkin genleri olan kişilerde, bir virüse ya da hastalığı tetikleyen diğer çevresel faktörlere maruz kaldıktan yıllar sonra hastalık gelişmektedir; şeklinde bir teori ortaya koyuyorlar.
MS hastalığı erkeklere oranla kadınlarda ve Kuzey Avrupa kökenli kişiler arasında daha yaygın.
Semptomlar
MS atakları devamlı olarak değiştiği ve merkezi sinir sisteminin farklı alanlarını etkilediği için, semptomlar yani belirtiler kişiden kişiye büyük farklılık arz eder. Pek çok kişi, ataklar arasında tamamen ya da buna yakın şekilde iyileşir. Ama bazıları tedrici işlev kaybına maruz kalır. İlk semptomlar, optik sinir iltihabı yani nevrit sebebiyle çift görmeye ya da görüş kaybına yol açarak, genellikle görme fonksiyonunu etkiler.
Kollar ve bacaklarda karıncalanma ve uyuşukluk diğer çok karşılaşılan semptomlardır. MS’li bazı kişilerde, hiçbir kalıcı nörolojik fonksiyon kaybı oluşmaz. Ama kuvvetten düşme ve yorgunluk yaşarlar. Diğer kişiler tek bir kol ya da bacakta, kuvvet kaybıyla karşı karşıya kalırlar. Semptomlar bazı kişilerde ılımlı ve bazı kişilerde şiddetlidir. Bazılarında, semptomlar gelip giderken; diğerlerinde belirtiler tedrici olarak artış göstererek artan hareket becerisi kifayetsizliğine ve kimi zaman ölüme sebep olur.
Bir kol ya da bacağın tamamen felci, konuşma ve / veya hafızada bozulma, yürüme veya denge zorluğu, koordinasyon bozukluğu, titreme ve sarsıntı, katılık, ve bağırsak ve mesane kontrolü zorlukları en uç semptomlardır.
Tedavi Seçenekleri
MS, bazı kişilerde semptomlar vasıtasıyla ve fiziksel bir muayenenin neticesi olarak teşhis edilir; bu MS’in en temel teşhis şeklidir. Bununla beraber, manyetik rezonanslı görüntüleme, omurilik sıvısına dair kimyasal testler vs, teşhise çok yardımcı olabilir.
Diğer kişilerde, teşhis belirsizliğini korur ve bu durum senelerce devam edebilir. Bazı doktorlar, aşırı ve yersiz endişeye sebep olmamak için, teşhis kesin olmadığı zaman MS’den bir ihtimal olarak bahsetmezler.
Tedavi, bir akut alevlenmenin semptomlarını gidermeye; ve alevlenmelerin sıklığını azaltmaya yöneliktir. MS’in akut alevlenmeleri, genellikle, damardan veya ağızdan verilen corticosteroid ilaçlar ile tedavi edilir; bu ilaçlar bir atağın süresini azaltabilir, lakin, uzun dönem neticeyi değiştirmez. Baclofen ve tizanidine; acılı ve kontrol edilemeyen spazmlar yaratacak derecede şiddetli olabilen kas sertleşmelerinin azaltılmasına yardımcı olabilir.
Tekrarlama sıklığını azaltmak üzere diğer ilaçlar geliştirilmiştir. İnterferon beta la, adale içine enjeksiyon olarak uygulanır; interferon beta lb ve copolymer 1, deri altına enjeksiyon şeklinde tatbik edilir. Bununla beraber, bu ilaçların hiçbiri, hastalığı durdurmaz ve sadece hastalıktan orta derecede muzdarip kişilerde etkili olur. Bu tedavilerin, kişinin yaşamı boyunca devam etmesinin gerekip gerekmediği bilinmemektedir.
Bu hastalıktan muzdarip kişiye yardımcı olmak ve onu ve ailesini yeni araştırmalardan haberdar etmek üzere destek grupları vardır.