• Bağırsak yumuşatıcıları - Özellikle rejime başlamadan önce kabızlığın olduğu durumlarda, yiyecek kısıtlamasıyla birlikte selüloz alımındaki artış bile kabızlığın artmasına yol açar.
Bağırsaktaki birikime engel olunmaması psikolojik baskı yaratarak asıl tedavinin kesilmesine yol açabilir.
Bunların etkileri oldukça sınırlı kaldığından aşağıda belirtilen ilaçlara gerek duyulabilir: Parafin ve benzeri maddeler, dışkı kütlesini parçalara bölerek ya da yumuşatarak yüzey gerilimini azaltan ilaçlar, sorbitol gibi safra salgısını uyaran ilaçlar.
Ama besinlerin yeterince sindirilmeksizin ince ve kalın bağırsaklardan geçişini hızlandıran, sıvı ve elektrolit dengesizliğine yol açan birçok madde vardır. Bunlar arasında sarısabır (Ödağacı), sinameki gibi bitkilerden elde edilen antresen türevi bileşikler, fenolftalein, calapa ve ebucehilkarpuzu (acı karpuz) gibi bitkilerden elde edilen reçineli maddeler ve tuz (magnezyum ya da sodyum sülfat) sayılabilir.
Söz konusu maddeler çeşitli ilaçların ya da değişik bitkilerden hazırlanan içeceklerin bileşiminde bulunabilir. Bu tür ilaç ve içeceklerin içeriğinin bilinmesi oldukça önemlidir.
• Biguanitler - Özellikle şişmanlarda ortaya çıkan erişkin tipi şeker hastalığının tedavisinde uzunca bir süreden beri biguanitler kullanılmaktadır.
Uygulamalar biguanitlerle tedavi edilen hastalarda kilo kaybının, yalnızca rejim yapan hastalara göre çok daha fazla olabileceğini göstermektedir.
Bu gözlemler biguanitlerin şeker hastalığının eşlik etmediği şişmanlık olgularının tedavisinde de kullanılmasını gündeme getirmiştir.
Biguanitlerin etki biçimi oldukça tartışmalıdır. Doğrudan yağları eritici bir etkileri olabilir. Ama özellikle kas dokusunun glikoz kullanımını artırırken bir yandan da karaciğerde glikozun glikojene dönüşmesini engelledikleri, bağırsaklarda ise glikojen emilimini azalttıkları düşünülmektedir.
Biguanitlerin iştahı azaltma etkisi az ve geçicidir. Yan etkilerine ise oldukça sık rastlanır. Yan etkileri arasında bulantı, kusma, ishal, mide ve karın ağrıları sayılabilir. Ayrıca daha ağır belirtiler de görülebilir. Örneğin bir biguanit olan fenformin, laktik asidoza (laktik asit birikimine bağlı olarak kanda asitlik düzeyinin yükselmesi) yol açtığı için piyasadan çekilmiştir.
Uzun süreli biguanit kullanımının kalıcı şeker hastalığına yol açtığı da görülmüştür. Sonuçta eldeki veriler bu tip tedavilerin her şişmanlık olgusunda kullanılabilecek bir seçenek olmadığını göstermektedir. Ama yakın bir gelecekte özgün ve yan etkileri en aza indirilmiş zayıflama ilaçlarının üretilebileceğini söylemek yapılan araştırmalar ışığında hiç de hayalci bir yaklaşım değildir.