Madde kullanmaya başlayan kişiler, tamamen kendi kontrollerinde olan bir uygulamaya başlamıştır. Daha sonra uygulamayı tekrarlarlar ve bağımlı hale gelirler. Bunu takiben, (alkol gibi.) meşru ve (eroin gibi) gayrimeşru maddelere olan bağımlılıklarını kontrol edemez duruma gelirler.
Madde kullanımı tıbbi komplikasyonlara veya – aile, arkadaşlar, iş arkadaşları, meslek, para ve yasalar ile ciddi sorunlar, dahil olmak üzere – olumsuz sosyal neticelere sebep olabilir.
Bağımlılık, bir kimyasal maddeye olan fiziksel bağlılıktır. Bağımlılık, kişi maddeyi kullanmayı kestiği zaman, çekilme adı verilen nahoş semptomlara yol açar. Kişiler genellikle, bağımlılık yapıcı maddeye başlangıçta keyif verdiği için başlar. Bununla beraber, zamanla bağımlılık gelişir ve o keyif kaybolur. Madde kullanımına devam etmenin ardındaki gerekçe, çekilmenin nahoş semptomlarını bertaraf etme gereksimidir.
Bağımlılıkta, kuvvetli derecede kalıtsal unsur vardır. Örneğin, biyolojik ebeveynleri alkolik olan çocukların alkolik olma riski, normal nüfusa oranla, dört misli fazladır.
Bağımlılığın kalıtsal tabiatı, bağımlı olmaya, farklı kişilerin farklı hassasiyetleri olduğu anlamına gelir. Her gün birkaç içki alan bir kişi bağımlı olmuyor da niye diğerleri bağımlı oluyor, sorusu, gizemini korumaktadır. Bir maddeye bağımlı olmaya eğilimi olan kişiler, ayrıca diğer maddelere de bağımlı olmaya eğilimli oluyor gibi gözükmektedir.
Her ne kadar yaşamın her kesiminden insanlar bağımlılığa karşı hassas olsa da fiziksel veya cinsel suiistimal, ya da dezavantajlı sosyal statü ve diğer benzeri faktörler gibi çevresel faktörler de ayrıca önemli rol oynamaktadır.
Bağımlılık zaman içinde kişilik değişiklikleri yaratırken, bir kişinin bağımlılık davranışı geliştireceğini önceden gösteren özel bir kişilik şekli söz konusu değildir. Bununla beraber, bazı madde kullanıcıları, kişilik bozuklukları ve diğer psikiyatrik durumlardan muzdariptirler ve semptomları rahatlatmak için madde kullanıyor olabilirler.
En yaygın bağımlılık şekilleri, alkol, tütün ve diğer meşru ve gayri-meşru ilaç ve maddeler ve diğer ruh hali değiştirme maddeleridir. Madde kullanımı, kullanıcı için sadece fiziksel ve psikolojik açıdan zararlı olmaz; ayrıca antisosyal davranış şekillerine de yol açabilir. Antisosyal davranış, kişi sarhoşken veya kişi çekilme ile mücadele ederken ve bağımlısı olduğu maddeyi elde etmek için paraya ihtiyacı varken; suça götürebilir.
Depresyon, olağandışı olarak, madde suistimali içinde olan kişilerde yaygındır.
Alkolizm
Genellikle kişiler, alkol suistimalinin üç kalıbından birini takip ederler. İçerler ve günlük olarak sarhoş olurlar; özel fakat önceden tahmin edilebilir zamanlarda içerler; ya da belli bir dönem içmeyi keserler, bunun ardından günler, haftalar ya da aylarca çok büyük miktarda içerler,
Kronik alkolizm, tedrici bir hastalık olup aşamalar halinde gelişir ve genellikle 20 ila 40 yaşları arasında başlar.
İlk aşama, gerilimin ferahlatılması için alkol kullanılması aşamasıdır. Fiziksel bağımlılık bu aşamada su yüzüne çıkmaya başlar. İkinci aşama boyunca alkoliğin zilini alkol alma ile çok daha meşguldür; kontrol kaybı yaşar ve alkole ilişkin hadiseleri unutur.
Üçüncü aşamada, agresif davranışlar dahil, davranış ve kişilik değişiklikleri oluşmaya başlar. Ve nihayet son aşamada, alkol, iş görme yeterliliğinde de ciddi bozukluklara sebep olarak, kişinin fiziksel ve duygusal sağlığını etkilemeye başlar. Mide yangısı, karaciğer iltihaplanması, kalıcı sinir ve beyin hasarı (unutkanlık veya kısa dönem hafıza sorunu), ve pankreas iltihaplanması, fiziksel komplikasyonların bazılarıdır.
Uzun dönem kullanım, ayrıca zatürreee ve tüberküloz risk ve şiddetini arttırabilir; kalbe hasar verebilir, kalp yetmezliğine sebep olabilir; ve nihayet siroza yol açarak karaciğer yetmezliğine sebep olabilir.
Alkol sarhoşluğu, genellikle hayati neticeler doğuran trafik kazalarının ve diğer yaralanmaların en önemli sebeplerinden biridir. Hamile bayanların alkol tüketimi, cenine ait alkol sendromuna sebep olur ki, zihin geriliğine yol açabilir.
Alkolü bırakmak da, huzursuzluk, ajitasyon, halüsinasyonlar, sayıklama ve nöbetler gibi kendi risklerini getirir. En şiddetli şeklinde, alkolü bırakmak, yaşamı tehdit eden nitelikte olabilir ve alkolik kişi hastaneye kaldırılmalıdır.
Tütün Bağımlılığı
Tütün çiğnemek ya da sigara, pipo veya puro içmek, nikotin bağımlılığının türleridir. Amerika Birleşik Devletleri’nde takriben 45 milyon kişi bir şekilde nikotin kullanmaktadır. İçicilerin yarıdan fazlası, ilk sigaralarını uykudan uyanmalarını takiben ilk yarım saat içinde yakmaktadır.
Çoğu hiç başlamamış olmayı ister; sadece yüzde 5’i ilk denemede bırakır; ve sadece yüzde 3 ila 5’i bir sene boyunca uzak durabilir. Tüm maddeler içinde, nikotin en fazla bağımlılık yapanıdır; bağımlılık çok hızla gelişir ve ısrarlıdır.
Madde bağımlıları, kokain ya da eroini bırakmanın sigara içmeyi bırakmaktan kolay olduğunu söylemektedir.
Bizim toplumumuzda, herhangi diğer bir uyuşturucuya oranla, tütün bağımlısı olmak daha kolaydır. Diğer bağımlılık yapıcı maddelere oranla, tütün nispeten ucuzdur ve temin edilmesi kolaydır.
Sizi sarhoş etmez ve dolayısıyla, işlev görme yeterliliğinizi engellemez. Sigara içenler tüm nahoş etkilere (kötü tat ve koku gibi) karşı çabuk bir şekilde tolerans geliştirirler. Sigara son derece etkili bir madde dağıtım aracıdır. Nikotin doğrudan ciğerlere gider, burada kan tarafından emilir, kalbe gönderilir ve oradan da damarlar yoluyla beyne pompalanır. Alışkanlık düzenli olarak ve sık sık tekrarlanır – günde bir paketten yılda 75- 000 nefes – ve o suretle davranış desteklenir.
Herkes, sağlık açısından bırakılması gerektiğini bilmektedir. Sigara, Amerika Birleşkik Devletleri’nde her 7 ölümün Tinden sorumludur ve bunların üçünden biri 35 ve 70 yaşlar arasmdadır. Sigara içmek kronik bronşite ve anfizem ( ciğerlerde hava kalması) ‘e sebep olur. Hamilelik döneminde sigara içen kadınların düşük yapma oranı daha yüksektir.
Tütün kullanımı, akciğer, dudak, boğaz, yanak, rahim boynu ve mesane kanseri risklerini büyük ölçüde arttırır.
Sigaranın kalp hastalığına yakalanmada oynadığı rol, yine sigaranın kanserden ölüme sebep olmasına oranla daha fazladır. Sigara içmek kan basıncını arttırır, kanın çok kolaylıkla pıhtılaşmasına yol açar, kalbin oksijen tedarikini azaltır, ve damar cidarlarına hasar verir. Bunların her biri kalp krizi şansını arttırır.
Kompülsif Kumar
Bazı insanlar, kimyasal maddelerden ziyade, belli davranışların bağımlısı olur. Davranışlar, uyuşturucu ağrı kesicilere benzeyen, beyindeki doğal maddelerin salınımlarını uyarır. Kişi, insanların ağrı kesici ilaçlara bağımlı hale gelmesi gibi, bu doğal ağrı kesicilere ılımlı şekilde bağımlı hale gelir.
Bu tür bağımlılığa sağlıklı bir örnek, (nadiren sağlıksız ekstremlere vardırılabilen) kompülsif fitnes çalışmasıdır. Sağlıksız bir örnek ise kompülsif kumardır.
Kompülsif kumarbazlar, bir bağımlılığı olan insanların çoğu gibi, yaşamlarındaki diğer tüm aktiviteleri hariç tutarak kumardan başka bir şey düşünmezler. Amerika Birleşik Devletleri’nde, kompülsif kumarbazların sayısı son yirmi sene içinde üç misli artmıştır.
Kumar kompülsiyonları (önlenemeyen istek), erkekler arasında daha yaygındır. Karakteristik bir kalıp çerçevesinde, kumar, nadiren vakit ayrılan bir aktivite olmaktan çıkar ve bir alışkanlık halini alır ve bahislerin büyüklüğü de düzenli olarak artar Kompülsif kumarbazlar günlük sorumluluklarını ve yakınlarını ihmal eder, bahislerini karşılamak için kişisel mallarını satar, kayıplarını saklamak için yalan söyler, ve alışkanlıklarını destekleyebilmek için gayrimeşru aktivitelere saparlar.
Kompülsif kumarbazlar, panik bozukluk, depresyon, bipolar bozukluk, ve alkolizm başta, madde bağımlılığı dahil olmak üzere diğer psikiyatrik bozukluklardan da muzdariptir.
Eğer, kumar bağımlılığı işaretleri gösteren birini tanıyorsanız, psikoterapi için bir doktora görünmesi hususunda onu ikna t etmeye çalışın.
Tedavi Seçenekleri
Destek gaıpları (12 adım grupları), madde kullanımının pek çok türü için tedavinin başlıca dayanağı olarak kabul edilmektedir. Katılımcılar, aynı sorundan muzdarip diğer kişilerle birlikte düzenli toplantılara iştirak etmekte ve sorunlarını tanımlama hususunda dürüst olmaya itilmektedir. Grubun üyeleri, problemleriyle nasıl başa çıkacaklarına dair fikirler için birbirlerini bir destek olarak görmektedir.
Destek gruplarının çoğu, sağlık profesyonelleri tarafından yönetilmez. Bu sebeple, bunların etkinliğini değerlendiren araştırma çalışmaları pek azdır. Mamafih, 12 adım programları uzun yıllardan beri mevcuttur, pek çok insana bariz şekilde yardımcı olmuştur; ve destekleyici ve davranışsal psikoterapi yanında, bağımlılık tedavisinde çoğu profesyonel tarafından önerilmektedir.
Alkol, tütün, ve bazı gayrimeşru uyuşturuculara yönelik bağımlılıkla başa çıkmak üzere yardımcı olabilecek artan sayıda ilaç da mevcuttur.