Sayılan özellikler ve bütün öbür ilaçlarda var olan ortak özellikler antibiyotik seçiminde özel bir Önem taşır. Antibiyotiklerin gelişigüzel kullanımı yanlıştır. Antibiyotikler virüslerin etken olduğu üst solunum yolu enfeksiyonlarında, kızamık, suçiçeği, kabakulak gibi virüs hastalıklarında yararlı değildir. Antibiyotik kullanımına karar verildiğinde en seçici, en etkili ve en az toksik olan ilaç seçilmelidir. Antibiyotik seçiminde en kesin ve güvenli yol bakteriyolojik kültüre başvurmaktır. Kültür enfeksiyona yol açan etkenin belirlenmesini ve etkili ilacın seçilmesini sağlar. Enfeksiyonun ağırlığı ve acil tedavi zorunluluğu gibi nedenlerle bunun olanaklı olmadığı durumlarda, hekim kendi deneyimlerinden yararlanarak ilacı doğru bir biçimde seçmelidir.
KULLANIMINI SINIRLAMAK NE ZAMAN İYİDİR?
• Yaşamın ilk aylarında ve yaşlılıkta böbrek işlevi yeterli olmayabilir. Bu nedenle ilacın özellikle böbrek yoluyla atıldığı durumlarda doz düşük tutulmalıdır. Küçük çocuklarda ve yaşlılarda karaciğer metabolizması da yavaş olduğundan özellikle dikkatli davranılmahdır.
• Enfeksiyonun yanı sıra başka hastalıklar da varsa, bu durum dikkatle değerlendirilmelidir. Örneğin şeker hastalarında kas içi ya da derialtı enjeksiyon yoluyla verilen penisilin G’nin ve ağız yolundan alman sülfamitlerin emilimi daha azdır.
• Antibiyotik tedavisi olası toksik etkilerin ve alerjik reaksiyonların dışında, sonuçlan çok tehlikeli olabilecek bir soruna yol açabilir: Tedavi edilmekte olan enfeksiyona ikinci bir enfeksiyonun (süperenfeksiyon) eklenmesi. Bu ikinci enfeksiyon, mikrop öldürücü ilaçlarla yok edilmesi genellikle güç olan mikroorganizmalarla oluşur. Gelişen süperenfeksiyon un zaman kaybetmeden tanınması ve tedavi Önlemlerinin alınması gerekir. Ayrıca hekim denetimi olmaksızın bilinçsizce antibiyotik kullanımının da böyle ağır sonuçlar doğurabileceği unutulmamalıdır.