Hipofizden salgılanan ve cinsiyet organlarının, daha doğrusu gonadların çalışmalarını düzenleyen faktörlere gonadotrop hormonlar denir. Folikül stimülan hormon (FSH), lüteinleştiren hormon (LH veya ICSH), laktojenik hormon (LTH) adını alan bu faktörler gonadların gelişmesinde, ovulasyonun meydana gelmesinde ve memelerin süt salgılamasında önemli rol oynarlar.
Hipofizden salgılanan ve serumdan eldeedilebildiği için şerik gonadotropin denen hormondan başka, gebe kadınlarda plasentanın yaptığı ve daha ziyade idrarda görünen bir hormon daha vardır. Plasentanın koryon villüsierinde yapılan bu hormona koryon gonadotrop hormon denir. Gebelik mahsulü rahim içinde yuvalanıncaya kadar, korpus luteum hormonu tarafından korunur. Yuvalandıktan sonra, fetüs çevre koşullarını kendi ihtiyaçlarına göre kendisi ayarlar, yürütür ve anne organizmasında derin ve köklü yapı ve fonksiyon değişmeleri başlar. Bu değişmeler plasenta hormonları yolu ile yönetilir. Koryon gonadotrop hormon da, plasentanın salgıladığı bu hormonlardan birisidir. Koryon gonadotrop hormon, yumurtlamadan 10 gün sonra serum ve idrarda görünmeye başlar. Glikoprotein yapısında olan bu hormon, interstisyei hücrelerin gelişmesine neden olur. Salgılanan hormonun büyük bölümü anne kanına geçer. Anne kanında ve idrarındaki yüksek seviyesi nedeniyle, biyolojik gebelik teşhisinde kullanılır. En erken olarak döllenmeden 15 gün sonra idrarla yapılan gebelik testinde (Pregnosticon testi), bu hormonun varlığı gebeliğin müsbet olduğunu gösterir. Ayrıca, mol gebeliği ve koryokarsinoma vakalarında da bu hormo/i aşırı şekilde salgılanır ve gebelik olmadığı halde gebelik testleri sulandırılmış idrarlarda bile müsbet çıkar.