Amnezi
Amnezi, hafıza kaybı demektir. Özellikle de sözcüklerin temsil ettiği fikirleri tanıma ve anımsama yeteneğinin kaybolmasıdır.
Amnezinin belirtileri çeşitli ve değişiktir. Yakın geçmişi unutma biçiminde ortaya çıkan amnezi (anterograd amnezi), ağır bir şokun veya travmanın hemen ardından uğranan hafıza kaybıdır, işitsel amnezi (audi-tory amnezi) konuşulan kelimeyi farket-me yeteneğinin kaybolmasıdır. Oldukça eski zamanlara kadar uzanan hafıza kaybında yani retrograd amnezide, geçmişteki bütün olayların anısı, çok kere bir kazpdan sonra meydana gelmiş olan olaylar hafızadan silinir. Bu olaya travma sonrası amnezi de denir. Bu amnezinin devamlılık süresi değişiktir, şokun veya yaralanmanın derecesini saptamak için bir ölçü olarak kullanılır. Tam hafıza kaybında bile, yazmak, yürümek ve okumak gibi bazı alışkanlıklar yitirilmez.Hafıza kaybı kısmî, yani seslerle, isimlerle veya renklerle ilgili olabildiği gibi, bütün belleğin kaybolmasıyla tam amnezi şeklinde de görülebilir. Bu durumda genellikle aniden oluşan bir duygusal çelişki söz konusu olabilir ve çelişki çözümlendiği zaman hafıza yeniden geri gelmeye başlar. Doktorlar bu gibi durumlarda, hafıza kaybının gerçekten oluştuğunu mu yoksa hastanın hafıza kaybını taklit mi ettiğini anlamakta güçlük çekerler.. Eğer bir kişi kesinlikle herhangi bir şey hatırlamayı reddediyorsa, teşhis koymak güçtür. Her seferinde hafızanın kaybına 5 kere yakalanmış kimselere rastlanmıştır.
Kimi zaman adını ve adresini hatırlamayan insanlardan söz edildiğini de duyarız. Psikiyatrisler bu kimselerin son derece çapraşık, güç birtakım durumların üstesinden gelecek güce sahip olmadıklarından tek çözümü kişiliklerini reddetmekte bulduklarını söylerler. Hastaların kişiliklerini reddederek bu durumdan bilinçaltı bir davranışla kurtulmayı amaçladıklarını savunurlar.