Alkol
Alkol, kimyadaki adı ile etil alkol, renksiz, yanıcı, berrak bir sıvıdır. Pis bir kokusu ve tadı vardır. Şeker kamışından, tahıl ya da nişastalı maddelerin mayalandırılması ile imbikten çekilerek elde edilir veya yapay olarak hazırlanabilir. Rakı, viski, oin, rom, bira ve konyak en çok kullanılan alkollü içkilerdir. Ufak dozlardaki alkol, içki olarak alındığında, insanı sakinleştirir, öfari iyilik duygusu ve neşe yaratır. deki kan damarlarını açar ve la akan ılık kanı deri yüzeyine rır. Böylecee bu olay sonunda kan serinler ve vücut ısısı düşer, dah fazla miktarda alındığında nir sistemini yorar ve davranıştan eden beyin ,korteksi üzerinde uyuşturucu bir etki (inhibisyon) yaratır. Eğer tir içki içtikten sonra açılıyor, normalde daha serbest konuşuyor ve hareket sağlıyor, bu genellikle bağlı olduğu kıstttopa kilerin kalkmış olmasındandır.
Alkol vücutta yakılır fakat çok az bir sin değeri vardır. Vücudun alkol için bir mekanizması yoktur. Fazla da alkol mideyi tahriş eder ve gastrite yol açabilir. Sürekli olarak içki içmek karaciğeri, böbrekleri ve vûcattaki diğer organları da olumsuz etkileyebilir.
Fazla ve uzun süre alkol alanlarda alkole karşı bir direnç meydana geldiğinden, cy~ nı sarhoşluk duygusunu elde etmek için daha fazla içmek gereksinimi duyufcar Böylece alışkanlık veyc tolerans denilen durum meydana gelir. Alkol, merkezî sinir sistemi üzerinde çöküntüye neden olduğundan bütün bir sistem dengesini kaybeder. Kasların ve sinirlerin koordinasyonu bozulur, dil peltekleşir, yürüyüş ve denge duygusu uyumsuzlaşır, muhakeme yeteneğini sinir sistemi yıpranır ve zamanla gelişen kişilik bölünmesi ortaya çıkar.
Eğer alkolizm devam ederse, hayal görmeler, yani halüsinasyonlar başlar. Kişi genellikle, zaman ve çevre duygularını kaybettiği korkunç hayaller içinde çırpınır. Bu hezeyanlar sırasında, birçok alkolik, gördükleri hayallerden kurtulmak için kendilerini tehlikeli şekilde yaralamışlardır. Bu durum üç ile yedi gün süresince devam eder ve tedaviyi gerektirir. Daha sonra, alkolik genellikle eski haline döner. Eğer hastaneye kaldırılmaz ve tedavi edilmezse, kriz ölümle sonuçlanabilir.
İyileştirilmeyi isteyen alkolik, hastane tedavisi görmelidir. Fiziksel etkenler, s-kc-lizmin önemli bir kısmını oluşturur ve bu durumlarda psikolojik olduğu kadar t;oo tedavi de uygulanır. İç salgı bezler hormonların, metabolizmanın ve rejimlerinin alkolizm üzerindeki etkileri araştırılmaktadır.
Trankilizan dediğimiz sakinleştirici rece* da yararlı olur. Antabus adı verilen cc kimi zaman alkoliği içkiye şartlamak için kullanılır. İyileşmenin ilk aşamalarından sonra, alkolik, psikiyatrik tedaviye cevap verebilir. Alkolizm kurbanlarının bir arada oturup konuştukları grup tedavisiyle yararlı sonuçlara ulaşılmıştır.
Ülkemizde alkolizm ile savaşan kurum Yeşilay’dır, ABD’de ise alkoliklere yardım etmek amacıyla ortaya çıkmış kuruluştorın en tanınmışı, alkolizmi yenmiş ve diğer insanların da aynı şeyi yapabilmelerini amaçlayan bir grup kadın ve erkekten oluşan Alkolikler Birliği’dir. Bu kuruluştaki kişilerin kendi deneylerinden elde ettikleriyle, alkoliklere gösterdikleri anlayış ve karşılıklı yardım çabası alkolizmin tedavisinde etkin olmaktadır.