İlaçlardan başka, keyif verici madde olarak kullanılan sigara, kahve ve hafif alkollü içkiler de bu alışkanlığın içine sokulduğunda, tutku yaratan tehlikeli ilaçlan, hallüsinojen denilen bazı kimyasal maddeleri ve bunlar içinde asıl alışkanlık (bağımlılık) yapanları ayırmak çok güçleşmektedir.
Alışkanlık, eski deyimi ile iptila sözcüğünün anlamı ve sınıflandırılması üzerinde, hekimler, sosyologlar ve hukukçular henüz anlaşmaya varamamışlardır. İlaçların ve keyif veren maddelerin gereksiz kullanılmasına basit alışkanlık, tiryakilik (habituation) denir. (Alkol, sigara, çay tiryakisi gibi.) Denenmiş ve zevk verdiği görülmüş bazı ajanların istekten de fazla düşkünlükle kullanılmasına tutku veya iptila (addiction) diyerek basit alışkanlıktan ayırmak yararlıdır. Gene de bu terimlerin tanımlanmasında ortaya çıkan güçlüklerden ötürü çeşitli alışkanlık tipleri yani bağımlılıklar tarif edilmiştir. Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO) söz konusu drogları organizmanın bu maddelere gösterdiği ruhsal tepkilere göre sınıflamış ve 7 türlü bağımlılık (dependence) sıralamıştır.
1 – Morfin türü bağımlılık (morfinman).
2 – Barbitürat (uyku ilacı) bağımlılığı.
3- Alkol türü bağımlılık (alkolik).
4- Kokain türü bağımlılık (kokainman).
5- Esrar türü bağımlılık (esrarkeş).
6 – Amfetamin türü bağımlılık.
7 – Hallüsinojen maddelere olan bağımlılık.
İlacın kötüye kullanılması (drog abuse) veya ilaç bağımlılığı söz konusu olduğu zaman, genellikle bunları kullanan kimselerin zihinsel durumunda keyif verici nitelikte bir değişiklik yaratma özelliğine sahip maddeler anlaşılır. Bu ilaçlar genellikle üç grupta bulunurlar.
1 — İlk gruptakiler bilinç üzerinde depresan etki yapan ilaçlardır. Bunlar arasında narkotik analjezikler (afyonlu ve benzeri ilaçlar), barbitüratlar (uyku ilaçları) ve sedatifler yer alır.
2 — İkinci grupta olanlar uyarıcı (stimülan) etkisi ön planda olan ilaçlardır. Bunların arasında amfetamin ve benzeri ilaçlarla kokain sayılabilir.
3 — Üçüncü grup ise hallüsinojenik etkisi olan yani sinir fonksiyonlarını bozarak akut beyin sendromu veya toksik psikoz dediğimiz durumu meydana getiren, insana hayaller gösteren bazı kimyasal maddelerdir. Bunlara psychedelic droglar denir ve en yaygın türü liserjik asit dietilamid (LSD), psilosibin. meskalin, dimetil triptamin (DMT), ditran, esrar (marihuana-haşiş-cannabis) ‘dir. Hallüsinojenleri kullananlarda aşırı sevine, anksiete, dehşet, sebepsiz korku ve hatta depresyon gibi emosyonel değişimler daha belirgindir. Görme, duyma ve dokunma duygularında bozukluk vardır. Çoğu zaman evrenle metafizik bir birleşme duygusu olarak nitelendirilen semavi bir ilhamdan söz edilir.
Şizofreniklerde görülen yoğun pslkotik eksitasyonlar, durgun ruh hali, uzun süreli anksiete reaksiyonları ve dış dünya gerçeklerinden tamamen uzaklaşma (derealizasyon), benlik gerçeğinde değişme (depersonalizasyon) bunlarda çok görülür.
İlaca karşı bağımlılık (dependence), ilaç ile canlı organizmanın karşılıklı etkilerinden doğan psişik ve fizik temellere dayanan bir durumdur. İlaç insanda öyle psişik etkiler ıyaratır ki o duyguyu tekrar yaşamak ve yokluğunun yol açtığı rahatsızlığı gidermek amacıyla zaman zaman veya sürekli olarak o ilacı kullanmak için insan şiddetli bir istek duymaya başlar. İlacın yokluğunda ortaya çıkan belirtiler ise yokluk belirtileri (abstinans sendromu) olarak tanımlanır. Yokluk belirtilerinin fiziksel temellere dayandığı konusunda görüş birliğine varılmıştır. Ayrıca psikolojik bağımlılık, hiddet, sıkıntı, üzüntü gibi, genel hoşnutsuzluk gibi ruh hallerinden de kaçmanın bir ihtiyaç haline geldiğini anlatmaktadır. Bir ilaca bağımlı olan kimsenin dünyası, artık bu ilacın kullanılması etrafında dönecek kadar daralmış ve altüst olmuştur, zamanını bu maddeye karşı bağı artırıcı ve kendinde büyük sosyal lere yol açan, kendi gibi ilaç tutkunlc arasında geçirir. Onların ilaç kul dayanan ortak değer Yargılarını Hem toplumun onu reddetmesinden. de varolmayı bütünüyle ilaç kullanır bir tutmasından ötürü toplumdan kaçar herkesten ayrı ve güç bir yaşantıyı benimser.
Uyuşturucu maddeye bağımlılığın tanısına yardımcı olan belirtiler arasında eni izleri, enjeksiyon ülserleri ve zaman ilacın yokluğunda ortaya çıkanlar sayılabilir.