Herhangi bir maddeye karşı duyarlı olan alerji denir. Bu durum ilk önceleri aşırı kişinin o maddeye karşı gösterdiği tepkiye duyarlılık olarak adlandırılıyordu. Fakat şimdi en sık kullanılan terim alerjidir. Alerji, insanların karşılaştıkları rahatsızlıkların en yaygınıdır. Alerjinin çeşitli nedenleri olabilir. Alerjik belirtiler, solunan maddelerden (toz, çiçek tozu ve hayvan tüyü), yenen ve içilen maddelerden (besin maddeleri), dokunulan maddelerden (sabun, yün ve kozmetikler), böcek ısırmaları ve enjeksiyondan dolayı ortaya çıkarlar. Güneş ışığı ya da sıcak ve soğuk, bakteriler, mikroorganizmalar ve barsaklardaki diğer parazitler alerjik tepkileri şiddetlendirirler.
Alerji meydana getiren madde vücuda girdiği zaman organizma, virüsler veya bakteriler tarafından hücuma uğradığında gösterdiği tepkinin aynısını gösterir. Vücut daha sonraki saldırıları etkisizleştirmek için antikorlar oluşturur. Vücudun ürettiği bu antikorlar doku yüzeylerine yapışırlar ve alerji yapan madde vücuda yeniden girdiği zaman dokudan ayrılıp alerjik maddelere saldırırlar. Bu clay sonucu, hafif bir doku zedelenmesi meydana gelir; bu da, kan dolaşımı yoluyla deriye ve mukoza zarlarına taşınan alerjik belirtilere neden Alerjik bir tepkinin oluşması için iki şart gereklidir.
1 – Kişi, öncelikle belirli bir maddeye karşı duyarlılık kazanmalıdır; çoğu kez, bu duyarlılığın farkında olmayabilir.
2 – Daha sonra, o belirli madde ile yeniden karşılaşmalıdır. Ki, alerjik belirtiler meydana gelsin. Eğer derinin yalnızca küçük bir bölümü o belirli maddeye maruz kalmışsa tepki bölgesel olur, eğer madde bütün bir sisteme dağılmışsa, tepki de genelleşir. Vücudun bir bölümü diğer bir bölümünden daha büyük bir tepki gösterebilir. Çünkü o bölümdeki dokular daha duyarlıdır. Belirli bir maddeye karşı duyarlılığın neden bazı insanlarda görüldüğü ve diğerlerinde görülmediği son derece karmaşık ve bütünüyle anlaşılmamış bir konudur. Büyük bir olasılıkla, bu mesele bireysel yapı veya fonksiyonel yetersizlikle ilgilidir.
Alerjinin kalıtımsal olduğu dkı iddia edilmektedir. Böbreküstü bezlerinin alerjik tepkilere katkıda bulunduğu, zamanda duygusal nedenlerin de ilgili olduğu görülmektedir.Alerjiler çok çeşitli belirtilere neden olurlar. Bu belirtilerin birçoğu aynı znmanda diğer hastalıkların da tipik özelikleri olduğundan, tedavide, teşhisin kesinlikte konmuş olması gereklidir. Alerjik bir hastalık olan saman nezlesi, gözleri, yukarı solunum yolunu yani burun mukozalarını. Astım ise genel olarak solunum sisteminin aşağı bölümünü etkiler. Bazı alerjiler, sindirim bozuklukları. siddetli başağrıları, baş dönmesi ve bulantı yapar. Bazen, kurdeşende, egzamada ve eritemde olduğu gibi deri değişiklikleri de alerjinin başlıca belirtisidir.Besin alerjileri nispeten daha nadirdir ve hemen her zaman besindeki protein tarafından oluşturulur. Alerjik tepkilere en sık neden olan besinler süt, yumurta, kabuklu deniz hayvanları, armut, fasulye v.bdır. Bu gibi yiyecekler deride kurdeşen denilen bir belirtiye neden olurlar.Çocuklarda, süt, yumurta, yumurta akı, yulaf, buğday ve arpa en sık alerji yaratan besinlerdir ve ağır egzemaya bile yol açarlar. Kimyasal maddelerin büyük bir çoğunluğu alerjide etken olabilirler. Bu gibi durumlarda deri değişikliğinden başka kramplar, kulakların çınlaması, bulantı, boğazın şişmesi (larinks ödemi), kol ve bacak ağrısı ve ateş görülebilir. Kadınlar, yüz pudrasına ve diğer kozmetiklere karşı alerjik olabilirler. İnsanların duyarlı olabilecekleri maddelerin sayısı çoktur ve alerjiye neden olan maddeyi bulmak genellikle zordur. Bir alerjiyi tedavi etmek için doktor, hastanın özgeçmişini, alerjinin ortaya ilk çıkışını, ne zaman tekrarladığını, mesleğini, beslenmesini, kozmetik ve giyim alışkanlıklarını ve diğer birçok küçük ayrıntıyı öğrenir. Alerjiyi hangi maddenin veya maddelerin ortaya çıkardığını belirlemek için test yapılır. Küçük gazlı bezler, içlerinde kuşkulanılan maddelerin bulunduğu değişik eriyiklere batırttır ve hastanın kolunun ön tarafına veya kol üzerine yapılan ufak sıyrıklara sürülür. Her iki testte de derinin gösterdiği tepki izlenir. Bu tepkiler kızarıklık, kabarcık oluşması veya kaşınma şeklinde olabilir ve alerjiye neden olan mcddenin izde edildiğini gösterir.
Tedavinin aslı alerjiye neden olan maddeyi saptamak ve daha sonra da bu maddeden mümkün olduğunca uzak kalmak şeklinde özetlenebilir.Alerjiler genellikle organik olduğu kadar duygusal faktörlerle de ilgili ise de, bunun tam tersi de olabilir. Alerji daha önceden var olmayan gerilimler yaratabilir. Doktor, bu duygusal faktörlerin hastanın durumu üzerindeki etkilerini araştırmalıdır. Kimi zaman psikolojik sorunlar açığa çıkmadan ve tunların tedavisi yapılmadan başarıya ulaşılamaz.Alerjik belirtilere karşı genellikle antihis-taminikler, adrenalin ve efedrin gibi ilaçlar kullanılır. Ancak bunlar hastalığı tedavi etmezler. Ağır vakalarda ACTH ve kortizon gibi hormonal maddeler uygulanır.