Akupresyon Etkililiği
Akupresyon tedavisinin başarısı her şeyden önce giderilmek istenen bozukluğa doğru tanı koyulmasına ve girişimin uygulanacağı noktaların doğru saptanmasına bağlıdır.
Bunun yanı sıra yalnız hastanın değil, tedaviyi gerçekleştiren kişinin de dingin ve gevşemiş bir ruh hali içinde olması çok önemlidir.
Akupresyona başvurulmasını gerektiren rahatsızlıkların çoğunda hastanın huzurlu ve rahat olması zordur. Bu yüzden tedaviye hastanın sinirlerini yatıştıracak girişimlerle başlanmalı ve daha sonra akupresyona geçilmelidir.
Uygulandığı Durumlar
Akupresyonun uygulandığı başlıca durumlar şunlardır:
• Sinirsel-ruhsal hastalıklar.
• Cinsel bozukluklar.
• Çeşitli ağrılı akut astım, romatizma gibi sık rastlanan birçok hastalıkta da yararlıdır.
Akupresyon tedavisi bir oyuna benzetilebileceğinden çocuklarda son derece başarılı sonuçlar verebilir. Tedaviyi oyun gibi algılama çocuğun huzurlu ve tedaviye hazır olmasını kolaylaştırarak uygulamanın başarısını artırır.
Sakıncalı Olduğu Durumlar
Akupresyonun bazı koşullarda çok sakıncalı olduğu da önemle vurgulanmalıdır. Akupresyon gebe kadınlara uygulanamaz. Şiddetli fırtına, aşırı sıcaklık gibi kötü hava koşullarında ya da dolunay gibi astronomi olaylarında da uygulanmamalıdır. Ayrıca hastanın durumu uygulamayı sakıncalı kılabilir; örneğin aşırı yorgunluk, sarhoşluk ve heyecan buna engeldir. Ama tedavi bu durumların giderilmesine yönelikse akupresyon yapılabilir.
Yemekten hemen sonra ve sağlıksız çevre koşullarında (odanın havasız, ellerin kirli olması gibi durumlarda) akupresyon uygulanmamalıdır.
Özet olarak akupresyonun özel bir uzmanlık gerektirmeyen, tehlike içermeyen ve herkese uygulanabilen bir yöntem olduğu söylenebilir. Yalnız uygulamaya hazırlıklı olmak ve bu tedavi yöntemine ne zaman başvurulması gerektiğini bilmek gerekir. Bütün Doğu disiplinleri gibi akupresyon da felsefi bir temele dayanır. Dolayısıyla tedaviyi uygulayan kişi bu düşünce sisteminde hastalığın nasıl yorumlandığını bilmelidir.