Solunum sisteminden yani akciğerlerden, bronşlardan, trakeadan ve gırtlaktan gelen kanın ağızdan çıkışına hemoptizi veya kan tükürme denir. Mideden gelen veya kusulan kana ise hematemez denir. İkincisi mide suyu ile karıştığından hem daha fazla miktarda, hem de sindirilmiş olduğundan koyu renkte yani kahve telvesi görü nümündedir.
Hemoptizi şikâyeti olan hastanın önce ağız, burun ve geniz bölgesi (rinofarinks) herhangi bir travma veya yabancı bir cisim bakımından tetkik edilmelidir. Daha sonra akciğer tüberkülozu, bronşektazL amfizem, pnömoni, akciğer apsesi veya kanseri ve kalp hastalığı bakımından araştırılmalıdır. Bu amaçla röntgen filmi çektirmeli ve balgam muayenesi yaptırılmalıdır. Ayrıca bazı kan hastalıklarında (purpura, pernisiyöz anemi, lösemi), vitamin eksikliğine bogh kanama diyatezlerinde (C vitamini ve K vitamini), kızamıkta ve yüksek tansiyonda da hemoptizi meydana gelebileceği bilinmektedir. Bazı genç kadınlarda âdet günlerinde hemoptizi görülebilir. Hematemez şikâyetinde bulunan hastada kan ya mideden (gastrit) veya ducder ülserinden gelmiş olabilir. Bu arada kan barsaklarda sindirilerek dışarıya çıkacağından dışkı kanla karışık siyah bir renk alır ki buna tıp dilinde melena denir. Henatemez ve melena yapabilen hastalıkların başında peptik ülser gelmektedir. Mide veya onikiparmak barsağındaki yaranın bir kan damarına ulaşması ve onu zedelemesi sonucu fazla miktarda bir kanama yani hematemez görülür. Ayrıca karaciğer sirozunda ve ozofagus (yemek borusu) varislerinin yırtılmasında da kanama olabilir Bazı ilaçlar (aspirin, kortizon, fenilbuta-zon. oksifenbutazon ve antikoagulan ilaçlar vb.), ateşli hastalıklar (kızamık, kızıl, cicek vb.) mide ve barsak kanamasına yol açabilirler. Bazı mide-barsak kanamaları çok tehlikeli atabileceğinden bu gibi kanama belirtileri görüldüğünde hemen doktora başvurup tetkik yaptırmalıdır. Acil durumlarda ise hastaneye kaldırılıp kan vermek ve cerrahi bir müdahalede bulunmak suretiyle hastayı kurtarmak mümkün olabilir.