Sıklığına göre cinsel yolla bulaşan hastalıklar:
Kliamidia (chlamidia) Enfeksiyonları
Klamidia mikrobu hücre içi yaşayan bir canlıdır. Vagina, anal ve oral yolla bulaşmaktadır. Kadınların % 75'i ve erkeklerin % 25'inde herhangi bir şikâyet yapmaz. Vaginal ve penis akıntısı, idrar yaparken yanma ile kendini belli eder. Tedavi edilmediği durumlarda kadınlarda pelvik enfeksiyona ve buna bağlı kısırlık, dış gebelik ve tedaviye cevap vermeyen pelvik ağrılar olur. Erkekte epididimit ve testiste iltihaba sebep olurken, bununla birlikte kısırlığa sebep olabilir. Bu enfeksiyona maruz kalmış kişilerin HIV virüsünü alma eğilimi çok yüksektir. Yenidoğana doğum esnasında bulaşırsa, ağır zatürree ve göz enfeksiyonlarına neden olabilir. Prezervatif klamidyal enfeksiyonun bulaşmasını azaltır ama tamamen engellemez.
Gonore (Belsoğukluğu)
Belsoğukluğu Nedir?(gonore) bir bakteri enfeksiyonudur. Vaginal, oral ve anal seks ile bulaşır. Bazen hiçbir belirti vermezken, bulaşmadan 2–10 gün içinde şikâyet vermeye başlar. Penis, vagina veya anüste akıntı ve yanma ile kendini gösterir ve idrar yaparken kaşıntı ve hafif yanma gibi belirtileri vardır. Antibiyotik tedavisi vardır ama enfeksiyonun tedavi edilmiş olması meydana getireceği komplikasyonları önlemez. Örneğin rahim kanallarını tuttuysa buralarda hasar tedaviye rağmen olabilir. Kanalların hasar görmesinden dolayı kısırlık, dış gebelik ve pelvik enfeksiyona neden olur. Erkeklerde ise sperm kanalların tıkanmasına ve buna bağlı kısırlık yapabilir.
Hepatit B (HBV) Nedir?
Hepatit virüsünün yaptığı ve karaciğerde hasara neden olabilen bir enfeksiyondur. Seks ve vücut salgıları ile bulaşabildiği gibi, enfekte şırınga, diş aletleri, hastalıklı kişiden alınan kan ve ürünleri enfeksiyonun bulaşmasına neden olur. Enfeksiyon bulaşmış kişileri 1/3'ünde herhangi bir belirti vermez. Eğer belirti verirse, baş ağrısı, ateş, adale ağrıları, halsizlik, iştahsızlık ve bulantı ile kendini belli eder. Karaciğerde hasar meydana geldiyse, koyu idrar, karın ağrısı ve cilt ile göz aklarının sararması gözlenir. Özel bir tedavisi yoktur. Çoğu kişide 4–8 haftada kendiliğinden iyileşir ve bağışıklık meydana gelir. Bir bölümde ise enfeksiyon kronik halde devam eder. Kronik olarak enfekte olan kişilerde karaciğer hasarına bağlı siroz ve karaciğer kanseri görülebilmektedir. Kronik enfeksiyonlu olan anneden doğan bebeği korumak için doğduğunda immünglobulin denen serum ve hepatit aşısı mutlaka yapılmalıdır. Yenidoğanları hepatitten korumak için risk altında olmayan bebeklere doğduklarında ülkemizde de rutin olarak hepatit yapılmaktadır.
HIV (AIDS) Nedir?
HIV virüsünün yaptığı ve çağımızın vebası olarak da anılmaktadır. Vaginal, oral ve özellikle anal seks ile bulaşmaktadır. Ayrıca enfekte şırınga, kan ve kan ürünleri, anne rahminde, doğumda ve anne sütünden bulaşabilmektedir. HIV virüsü vücut bağışıklığını sağlayan akyuvarları hasara uğrattığından ilaveten fırsatçı enfeksiyonlar ve tümörler de ona eşlik edebilmektedir. Ölüm virüs enfeksiyonundan ziyade, bağışıklığın baskılanması ile ortaya çıkan fırsatçı enfeksiyonlardan dolayı olmaktadır. AIDS olan hamilelerin yaklaşık % 20-30'unda yenidoğanlar da AIDS hastalığı taşırlar ve maalesef ilk 18 ayda kaybedilmektedir. Kesin tedavisi halen yoktur. Var olan tedaviler vücut bağışıklık sistemini kuvvetlendirmeye yaramaktadır.