Gelişen modern tıbbın son 30-35 yıl önce literatürümüze sokmuş olduğu bu
sağlık terimi çıktığı o dönemden bu yana büyük mesafeler katetmiştir. 30 yıl önce hayalini bile kurmakta zorlandığımız
tüp bebek günümüzde sıradan bir cerrahi operasyondan bile kolay hale gelmiş bulunuyor.
Tüp bebeğin uygulanması normal şartlarda hamile kalamayan kadınlara uygulanan bir tedavi yöntemi olarak geliştirilmiştir. Tıbbi anlamda kelimeler yükleyerek kafanızı karıştırmadan yalın bir şekilde anlatır isek kısaca; erkeğin spermi ile kadının yumurtalarının laboratuvar gerektiren tıbbi bir ortam içinde bir araya getirilerek dölleme işine tüp bebek uygulaması adı verilmiştir. Bu uygulama yöntemi ile embriyolar rahime yönlendirilerek gerçekleştirilir. Bu yöntem iki şekilde hayata geçirilir. Birincisi el ortamı ile yapılmaktadır. İkinci yöntem ise mikroenjeksiyon denilen yöntemle yapılır.
Tüp bebek daha önceki yıllarda sadece herhangi bir hastalıktan ötürü veya yapılan bir ameliyat sonrası enfeksiyon kapmış kişilere uygulanırdı. Sonraki yıllarda modern tıbbın bu konuda ilerleme göstermesinden sonra çocuk sahibi olamayan kişilerin hepsinde uygulanır hale getirilmiştir.Yani ne şartlar da olursa olsun hamile kalamayanlar için bile uygulanarak sonuç alınması nerede ise yüzde yüz hale gelmiştir. Tıp bu konuda o kadar büyük mesafeler kat etmiştir ki neredeyse menisinde sperm sayısı sıfır olan kişilerde bile tüp bebek döllenmesi sağlanabilir olmuştur. Yeter ki
kısırlık tedavisi gören erkeğin testisinde sperm sayısı yeterli olsun.
Tüp bebek tekniği şu şekilde uygulanır. Erkek ve kadının üreme organlarındaki hücreleri uygun bir ortam yaratılarak 48 saat bekletilir. Bu süreç içinde yumurtaların bir kısmında döllenme hayat bulur. Bu döllenmiş yumurtalar embriyo haline gelir ve sonrasında
tüp bebek tedavisi gören kadının rahmine yerleştirilir.Bu uygulama sonucu başarı oranı yüzde 80 gibi ihtimalle başarıya ulaşır.